Suriye’nin doğu ve batı illeri arasında köprü misyonu gören Munbiç önce DEAŞ sonra da PYD terör örgütlerinin işgaline uğradı, 2012 yılında muhalifler tarafından ele geçirildi. Altı yüz bin kişilik nüfusu ile devrimin başladığı günlerde il olma statüsü kazanan Munbiç çatışmaların yoğunlaşması sebebi ile resmi il hüviyeti kazanamadı. 5138 kilometre kare alanı ile Halep’in en büyük ilçesi.
2014’te işgal başladı
Suriyeli Muhaliflerin Rakka öncesi 2012 yılında Esed Ordusu’ndan arındırdığı Munbiç, 23 Ocak 2014’te DEAŞ tarafından işgal edildi. Stratejik ilçe 2016 yılının Ağustos ayında ise ABD’nin yoğun desteği ile PYD terör örgütünün kontrolüne geçti. ABD hava unsurlarının yoğun bombardımanlarında 3 binden fazla sivil hayatını kaybetti. Halen PKK’nın Suriye kolu PYD-YPG militanlarının işgalinde olan Munbiç’te devam eden baskılar sebebi ile 80 bin sivil şehri terk etti.
Fırat Kalkanı dönüm noktası oldu
ABD-PYD müşterek operasyonu ile PYD-YPG militanlarının Munbiç’i DEAŞ’tan alması sonrası terör örgütü yönünü Cerablus’a çevirdi ve Türkiye sınırına sıfır noktada bulunan Cerablus ilçesine güneyden 2 buçuk kilometreye kadar yaklaştı. Ağustos ayında DEAŞ 37 köyü Suriye PKK’sına terk ederek bölgeden çekildi. 24 Ağustos günü başlayan Fırat Kalkanı Harekatı bölge için dönüm noktası oldu. ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) güçleri ile birlikte önce Cerablus DEAŞ teröristlerinden temizlendi ve hemen sonrasında güney ve doğu yönünde PYD’nin işgalindeki 27 köy özgürleştirildi. Munbiç – Cerablus arasında sınır hattı işlevi gören Sacir deresine kadar ilerleyen TSK-ÖSO güçleri Munbiç şehir merkezine 12 kilometreye kadar yaklaştı. Batı yönünde ilerleyişini sürdüren Türk Silahlı Kuvvetleri destekli ÖSO birlikleri Çobanbey, Dabık, Azez, Savran, Aktarin ve Mera bölgelerinde 2 bin kilometrekare karelik alan ve 200’den fazla yerleşim birimi terör unsurlarından arındırıldı.
DEAŞ tehdidi bertaraf edildi
Fırat Kalkanı Harekatı ile Kilis’e yönelik füze saldırıları ve sınır hattında devam eden DEAŞ tehlikesi ilk 90 günlük periyotta bertaraf edildi. 70 kilometrelik sınırın temizlenmesi sonrası örgütün manevi başkent ilan ettiği Dabık ve çevresi de özgürleştirildi. El Bab’da iki ay süren çatışmalar Şubat ayı sonunda sonuç verdi ve 10 bin kişilik ÖSO gücü ve 8 bini aşan Türk Silahlı Kuvvetleri askerlerinin hedefi Munbiç olarak belirlendi.
Çok uluslu kumpas
Nüfusunun % 85’i Araplardan oluşan Munbiç’in yeni hedef olarak açıklanması Rusya, ABD, İran, Avrupa ve Esed’i harekete geçirdi. El Bab- Tedif hattından Munbiç’e yürüyen rejim güçleri Cubbul Hamiyr, Cubbul Nahsen, Sükkariye, Beyr İkdar ve Feyha Kebira köylerini alarak ilçeye 15 kilometre kadar yaklaştı. Suriye PKK’sı TSK ve ÖSO tarafından yapılan açıklamalara paralel kontrol ettiği Asariyye, Kavuklu, Yılanlı, Cakal Sifıyr, Seydiyye, Urud, Zungar ve Cubbul Arus köylerini Esed Ordusu’na terk ettiğini açıkladı. Türk Silahlı Kuvvetleri ve ÖSO ile temas hattında bulunan köylerin rejime devredildiğine yönelik açıklamaları müteakip Rusya’nın bölgeye yönelik sevkiyatı gerçekleşti. Arime’de karargah kuran Rus Ordusu’nun Ebu Kehif yolunu kullanarak Munbiç çevresine yönelik askeri sevkiyatı devam etti. Diğer yandan İran destekli 800 militan da aynı kapsamda bölgeye konuşlandırıldı.
ABD asker ve silah sevkediyor
Şehrin batı yönünde Esed-Rus-İran ittifakının Munbiç’e dönük hareketliliği sürerken Kamışlı-Rimeylan ABD Askeri Üssünden bölgeye asker ve silah sevkiyatı da hız kazandı. ABD son bir aylık dilimde Set Tişrin-Munbiç cephesine 70’ten fazla zırhlı ile 400 asker nakletti. Set Tişrin bölgesinde kamp kuran ABD güçleri cephenin sıfır noktalarına zaman zaman askeri devriyeler gerçekleştirmekte.
PYD-YPG tehcir uyguluyor
Tüm devlet dairelerinde Kamışlı, Aynel Arap ve Haseke’den getirilen memurların görev yaptığı Munbiç Kandil tarafından görevlendirilen gölge isimler tarafından yönetiliyor. Şehirle ilgili talimatlar yine terör merkezi Kandil’den alınıyor. Şehirde görevli asayiş ekipleri kod isimler kullanıyor ve terör örgütü tarafından sürekli değiştiriliyor. Bölgenin en büyük elektrik santrallerinden Set Tişrin Barajı aynı zamanda PKK-PYD terör örgütünün Fırat’ın batısına geçtiği köprü görevi görüyor. İnsan hakkı ihlallerinin sürdüğü Munbiç’te PYD 30 binden fazla sivili zorunlu göçe tabi tuttu ve evleri ile mal varlıklarına el koydu. Terör örgütünün işgal öncesi ismini Mabuk olarak değiştirdiği Munbiç aynı zamanda Suriye’nin en büyük tahıl deposu olarak biliniyor.
5 bin kişilik güç hazırlanıyor
EL Bab sonrası ÖSO ve TSK cephesinde Munbiç operasyonuna hız verilirken 5 bin kişilik güçle kuzey ve batı yönünden PYD’ye saldırı hazırlığı yapılıyor. Kuzeyde Sacir-Ayn Dedet Batı yönünde ise Gandura hattından ilerleyecek olan ittifak 2 aylık zaman sürecinde bölgeyi PYD’den temizlemeyi hedefliyor. ABD ve batılı güçlerin Munbiç konusundaki tavrı Türkiye – ÖSO ittifakını Rakka konusunda ikna amaçlı kullanıldığı şeklinde yorumlanıyor. ÖSO bileşeni gruplar Tel Rıfat ve Munbiç konusunda kararlı olduğunu açıklarken örgütün Azez-Kamışlı-Aynel Arap paralel hat projesinin de Munbiç’in özgürleşmesi ile tamamen biteceğini belirtiyorlar. Munbiç’te 2 bin 500 yüz PYD’li terörist bulunuyor. Kanada, ABD, Alman, Norveç, Fransız, Avusturya, Avusturalya uyruklular başta olmak üzere birçok ülkeden gelen 150 civarında ithal savaşçı bulunuyor.