Doğu’da Irak sınırından başlayarak Lazkiye-Akdeniz aksına uzanan 900 kilometrelik koridor boyunca artan terör tehdidi 24 Ağustos tarihinde Türkiye’yi harekete geçirdi. Türkiye, sınır güvenliği tehdidi olmaktan çıkarak milli güvenlik ve ülke bütünlüğünü tehdit eden ve ABD’nin siyasi, askeri, ekonomik destek vererek büyüttüğü terörist tehlikeye ilk darbeyi Cerablus’ta başlayan Fırat kalkanı ile vurdu. Harekat kapsamında, doğuda Aynel Arab, doğu ve güney bölgelerinde Munbiç ve Tel Rıfat, batıda ise Afrin sınırlarına uzanan 2 bin 100 kilometrekarelik alan DEAŞ ve PKK’dan arındırıldı.
İlan edilmemiş terör başkenti
PKK’nın ilan edilmemiş terör başkenti Afrin, 2012 yılında Esed diktası tarafından örgüte tahsis edildi. Toplamda 3 bin 900 kilometrekarelik alan ve 348 köyden oluşan Afrin, Suriye genelinde en sarp dağlara sahip bölge olma özelliği taşıyor. Türkiye sınırına paralel uzanan 120 kilometrelik dağ dizisi, 1983 yılından itibaren PKK’ya tahsis edilen ilk kamp ve yuvalanma alanları oldu. Raco, Bülbül, Şeyh Hadid ve Cinderes, 1990’lara gelindiğinde PKK egemenliğine terk edilen özerk bölgelere dönüştü. Suriye İstihbaratı (El Muhaberat) tarafından desteklenen terör faaliyetlerine ek olarak uyuşturucu ve insan kaçakçılığı ihalesi de verilen PKK, İstihbarat ve Beşşar Esed’in dayıları olan Mahluf ailesine elde ettiği gelirden pay vererek bu karanlık ilişkilerini 2018 yılı Ocak ayına kadar sürdürdü.
Yılda 2 milyar dolar
Suriye Ekonomik Forumu Başkanı Temmam El Barudi, PKK’nın 2012 yılından itibaren oluşturduğu uyuşturucu, haraç, insan kaçakçılığı ve sivil halkın tarla, fabrika ve ürünlerinden oluşan gelirlerine zorla el koymasından elde ettiği paranın 2 milyar dolara ulaştığını söylüyor. Suriye’nin kuzeyinde büyüyen istikrarsızlığı fırsata dönüştüren PKK’nın elde ettiği gelirlerden yüzde 40’ını doğrudan Kandil’e gönderdiğini belirten Temmam El Barudi, işgal bölgesi Afrin’de ekonomi, siyaset ve silahlı birlik yönetiminin tamamının da yine Kandil kadroları tarafından oluştuğunu vurguluyor.
İkinci hamle 20 Ocak günü geldi
Suriye’de sahnelenen oyunun 2014-2017 dönemindeki en önemli unsuru olma özelliği taşıyan DEAŞ’ın Haziran 2014’te Aynel Arab’a saldırdığı günlerde Hatay-Amanos bölgesinde de eşzamanlı hareketlilik başladı. Uluslararası plan çerçevesinde Aynel Arab’ın ABD tarafından DEAŞ’tan alınarak Suriye PKK’sına devredilmesi sonrası Afrin-Amanos hattında terör, uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı trafiği olağanüstü artış gösterdi. PKK, Cinderes’ten militan, Raco’dan mülteci, Bülbül bölgesinden ise savaştan kaçan mültecileri kazdığı kilometrelerce uzunluğa sahip tüneller aracılığı ile Türkiye’ye soktu. Her geçen gün artan tehlike dozu ve 120 kilometrelik güzergah boyunca büyüyen tehdit unsuruna ilk müdahale 20 Ocak günü gerçekleşti. Fırat Kalkanı ile 110 kilometre uzunluğundaki sınır boyunu güvenli hale getiren TSK-ÖSO birlikleri, 7 ayrı noktadan başlayan Zeytin Dalı Harekatı’nda ise ilk olarak Bülbül- Şengal köyünü alarak Afrin derinliklerine doğru devam eden yürüyüşü başlatmış oldu.
Kadim taktik; kurt kapanı
Köken itibarı ile kadim Turan boyları tarafından uygulanan Kurt Kapanı taktiği, Der Ballut’tan Burseya’ya uzanan TSK-ÖSO cephe hattı boyunca uygulandı. Cephe genelinde PKK tarafından kırsalda kurulan tuzakların saf dışı edilmesi ve Afrin merkeze dönük yürüyüş sürecinin tüm merhalelerinde Kurt Kapanı taktiği başarı ile uygulandı. Raco, Cinderes, Bülbül ve Şeyh Hadid cephelerinin ilk dönemlerinde icra edilen taktik çekilmeler, PKK’nın, militan, silah ve lojistik gücünün ortaya çıkarılmasını sağladı. Devamında gelen taktik müdahaleler de ise örgüte bir yandan en büyük zayiat verdirilirken diğer yandan stratejik yükseltiler ile birlikte Raco, Bülbül, Badenli ve Şeyh Hadid gibi yerleşim birimleri verilebilecek en az kayıpla ele geçirildi. Daha ilk aşamada doğu, kuzey ve batı yönünden hilal dizilişi ile Afrin merkezin özgürleştirilme hamlesini başlatan Türk Silahlı Kuvvetleri, daha sonraki safhalarda da aynı taktikle ilerleyişini sürdürdü. İlk olarak Asya’da hüküm süren Türk boyları tarafından kullanılan Kurt Kapanı taktiği, Selçuklu ve Osmanlı devletleri tarafından da başarı ile uygulandı.
Hilal tamam sıra yıldızda
Turan boylarının hilal dizilimi ile başlayıp taktik çekilmeler ve sonrasında gelen bitirici saldırılarla ilerleyen kadim askeri planda son aşama hilalin kapatılması ve merkez hedefte yıldız tabir edilen noktanın ele geçirilmesi oluyor. Afrin’de 17 Şubat’tan bu yana güney, kuzey, doğu ve batı yönlerinden tüm giriş ve çıkışlar kontrol altında tutuluyor. Askeri otoriteler harekatın yüzde 90 oranında bittiğini, güneyde açık bırakılan Karzehal köyünün ise sivillerin tahliyesini sağlama amaçlı açık tutulduğunu belirtiyorlar. Tahliye koridorunun açık bırakılmasınının Türkiye’nin gerçek hedefini yeterince anlattığını kaydeden uzmanlar, PKK’nın Afrin ilçe merkezinde herhangi bir direnme şansı olmadığını vurguluyorlar.
Afrin semalarında ezan sesleri
Irak ve Suriye’de coğrafya tanzimini hedefleyen harici proje kapsamında sahaya sürülen PKK’nın Afrin işgaline büyük oranda son veren Zeytin Dalı Harekatı kapsamında susturulan ezanlar da yeniden Afrin semalarında yankılanmaya başladı. PKK terör örgütünün sosyalist öğreti çerçevesinde baskı altına aldığı imamlar ilk dönemlerde PKK propagandası yapmaya zorlandı. Afrin’de 24 yıl cami imamlığı yapan ve PKK baskısından dolayı Azez’e geçen Zekeriya Şimali, 2012-2018 yılları arasında özellikle kırsal da ezan okunan cami kalmadığını anlattı.
Size minnet borçluyuz
56. gününe giren Zeytin Dalı Harekatı’nda 200’den fazla yerleşim birimi özgürleştirildi. Gerçek Hayat’ın Raco-Ömer Uşağı köyünde konuştuğu siviller Türkiye öncülüğünde başlayan operasyon ile hem özgürlüklerine hem de ezanlarına kavuştuklarını söylediler. Hayatım bu köyde geçti ancak PKK yüzünden ailem darmadağın oldu diyen köylülerden Rişo Hacı, köyde 5 yılı aşkın süredir ezanların susturulduğunu TSK ve ÖSO’nun girmesi sonrası caminin onarılarak yeniden ibadete açıldığını anlattı. “Semalarımızda okunan ezanlardan dolayı Türk kardeşlerimize sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz” diyen Rişo Hacı, “PKK geldiği günden buyana, çocuklarımız Kur’an öğrenemiyor, dini eğitim alamıyor, artık yeniden eski günlerimize döndük, size minnet borçluyuz” şeklinde konuştu.