Düğüm noktası İdlib

Rusya, İran ve Suriye Ordusu ile Esed’in terör bileşenleri İdlib çevresine yığınak yapıyor. ABD himayesinde olan PKK’nın işgal altında tuttuğu Rakka, Haseke ve Deir el Zor bölgesine yönelik kayıtsızlığını sürdüren Rusya, Esed, İran ittifakı terör bahanesi ile 3 buçuk milyon sivilin hayatının tehdit altında olduğu İdlib’e saldıracak. Kara bombardımanlarının başladığı il merkezi ve çevre beldelerde tedirgin bekleyiş hakim.

İdlib, Esed karşıtı grupların Rakka sonrası tamamında kontrol sağladığı ikinci il olma özelliği taşıyor. Muhalifler tarafından 2013 yılında ele geçirilen Rakka’yı 2014 ortalarında DEAŞ, kanlı bir baskın sonrası işgal etti. Gazeteci olarak bilfiil sahada takip ettiğim 4 günlük kanlı çatışmalar sonrası rejimden 2015 yılı Nisan ayı başında alınan İdlib ise zor günler yaşıyor. Ele geçirildiği dönem Suriye’nin en etkin gruplarının birleşmesi ile kurulan Fetih Ordusu Komutanlarından Muhtar İdlibi, “İdlib bizim için dönüm noktası” ifadesini kullanmıştı. “Artık hedefimiz Lazkiye ili ve Şam’da Esed’in sarayı” diyen komutanın öngörüsü sahada değişen dengeler nedeni ile gerçekleşmedi. Dönüm noktası olarak görülen İdlib ise gelinen noktada düğüm noktasına dönüştü. Rusya, İran ve Suriye Ordusu ile Esed’in terör bileşenleri İdlib çevresine yığınak yapıyor. ABD himayesinde olan PKK’nın işgal altında tuttuğu Rakka, Haseke ve Deir el Zor bölgesine yönelik kayıtsızlığını sürdüren Rusya, Esed, İran ittifakı terör bahanesi ile 3 buçuk milyon sivilin hayatının tehdit altında olduğu İdlib’e saldıracak. Kara bombardımanlarının başladığı il merkezi ve çevre beldelerde tedirgin bekleyiş hakim.

KÖRFEZ VE BATI BLOĞU SABOTE ETTİ

ABD, Batılı ülkeler ve Körfez ülkeleri muhalif kanadın dinamiklerine doğrudan ve kalıcı darbeler vurarak askeri ilerleme sürecinin durmasına sebep oldular. Suriye’de 2015 ortalarından itibaren muhalif cephe birliğini kaybederken silahlı gruplar farklı ülkelerin güç/etki alanlarına mahkum kılındı. Kısa süre zarfında PKK Ordusu kurmaya evrilen Eğit-Donat’la ÖSO tamamen ortadan kaldırıldı. Suriye Ordusu’ndan ayrılan ve savaşın ilk döneminde rejim cephesine vurulan darbelerde büyük payı olan komutanlar sahadan uzaklaştırıldı. Diğer yandan ise Hasan Abud, Abdulkadir Salih, Zehran Alluş, Muhammed Süleyman gibi etkin grupların direniş açısından sembol isimleri kanlı suikastlarla şehit edildi. Suriye denkleminde yaşanan değişim ve hemen her cephede gerileyen Suriyeli muhalifler Türkiye sınırına sıfır noktadaki Kuzey Batı illerinden İdlib’te sıkıştı. Deir el Zor, Rakka, Haseke, Dera, Şam, Tartus, Humus, Halep ve Lazkiye bölgelerinden çekilen binlerce kişilik muhalif asker ve 3 milyon sivilin sığındığı İdlib’te yeni bir katliam korkusu yaşanıyor.

HAYAT DURDU

Savaş öncesi 600 bin nüfuslu tarım kenti niteliği taşıyan İdlib, son 1.5 yılda yaşanan göç dalgası nedeni ile 3 milyon 480 bin nüfuslu bölge hüviyetine büründü. Her tarafı kamplarla örülü İdlib kırsalında 2 milyon 300 bin mülteci olağanüstü zor şartlarda hayat mücadelesi veriyor. Elektrik, su, gıda, sağlık, eğitim ve tüm altyapı imkanlarından mahrum siviller tamamen dış yardımlar sayesinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Son dönem artan kara bombardımanları, İdlib çevresine yapılan silah, asker, cephane sevkiyatları ve Rusya Savunma Bakanlığı ile Şam’dan yapılan ‘saldırı başlayacak açıklaması’ bölgede faaliyet gösteren yardım kuruluşlarının projelerini dondurmasına sebep oldu.

MUHALİF CEPHE BİRLEŞTİ

Fetih Cephesi adı altında birleşen grupların 2015 Nisan’ında özgürleştirdiği İdlib’te artan tehlike dozu yeni ittifakları zorunlu kıldı. Cephe El Vatani Suriy ( Suriye Vatan Cephesi) çatısı altında birleşen 15 grup Rejim, İran, Rusya ittifakının muhtemel saldırısı karşısında ortak hareket etme kararı aldı. Afrin ve Fırat Kalkanı bölgelerinde bulunan gruplarda bu birleşmeyi desteklediklerini ve bu yapıya katılacaklarını açıkladı. Genel Komutanlığına General Fadlullah El Hacı’nın getirildiği İtifak çatısı altında birleşen gruplar şunlar:
Cephet Tahrir, Tecemmu Dimeşk, Suriye, Feylak el Şam, Ceyş El İdlib, Sukur el Şam, Ceyş el Ahrar, Birinci Sahil Fırkası, İkinci Sahil Fırkası, Üçüncü Ordu, Ceyş El Nuhbe, Ceyş el Nasır, El Fırkatul Uğla Müşhad, Şüheda İslam Deraya, Liva el Hürriye ve Fırka 23.

KIYAMET SAVAŞI İDLİB’DE YAŞANACAK

Vatan Cephesi Sözcüsü Naci Mustafa, Gerçek Hayat’a yaptığı açıklamada, İdlib’in son sığınakları olduğunu, rejim ve ortaklarına karşı var güçleriyle mücadele edeceklerini söyledi. “İdlib’i tamamen yakmadan hiçbir noktayı düşmana teslim etmeyeceğiz” diyen Naci Mustafa, “Sivillerin sağlıklı şekilde tahliyesi ve zarar görmemesi dışında 100 binden fazla savaşçının hiçbir korkusu, endişesi yok’ ifadelerini kullandı. Naci Mustafa, “İdlib’te kıyamet savaşı yaşanacak ve biz İdlib’i tüm terör unsurlarına ve işgal güçlerine karşı tüm gücümüzle savunacağız” diye konuştu.

SİVİLLER SINIRA YÜRÜYOR

Batıda Obin, Hırbıt el cuz, Cisr El Şugur, Güneyde, Sahlel Gab, Morek, Latamnia, Kalat el madig, doğuda ise, Maaret el Numan, Tel İys, Hanasel, Ebu duhur ve Raşidiyn bölgeleri Esed’in kara bombardımanları ile vuruluyor. Sivil yerleşim birimlerini hedef alan bombalar ve tırmanan gerilim bölge halkını yeniden göç yollarına döktü. Tah, Um Celal, Ebu Talha, Tahtaya, Um helakıl, El Müşeyrife, Tamania, Huveyn, Sekiyk, Ebu Habba, Faraca, Rafa, Halba köylerinde yaşayan 5 bin sivil Türkiye sınırına yönelerek evlerini terk etti. İdlib İl Meclisi Başkanı Ghassan Hamo il merkezi ve çevre yerleşim birimlerine dönük yoğun bombardıman durumunda 2 milyonu aşkın mültecinin sınır hattına sığınmaktan başka çaresi olmadığını belirtti. BM, bölgede yaşanacak olası savaş durumunda 3 milyon sivilin mağdur olacağı uyarısında bulundu. Muhtemel savaş durumunda Dera, Humus, Guta, Halep başta olmak üzere Suriye içlerinden gelen 3 milyon mülteci için yeni bir dramın yaşanması kaçınılmaz görünüyor.

Benzer konular