Haftanın Manzarası #7

Erdoğan artık bizim değil

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika turunun ilk durağı olan Sudan’da gördüğü ilgi ve kendisine gösterilen izzet ve ikram, hem gözlerimizi yaşarttı hem de göğsümüzü kabarttı. Dünyanın öbür ucunda ayakta alkışlanan, büyük bir özlem ve hasretle kucaklanan Erdoğan’ın Hartum Üniversitesinde yapılan programda takdim edildiği cümleler çok içten ve büyük anlamlar yüklüydü. Erdoğan artık sadece “bizim” değildi. Geri kalmışlığa mahkum edilmiş başka ülkelerin, devletlerin ve milletlerin de lideri artık Erdoğan. Bir yol haritası…

Sudan’ın eski Dışişleri Bakanı Ali Ahmet Karti’nin Erdoğan’ı Sudanlı gençlere takdim ettiği şu sözleri bu yüzden sosyal medyada milyonlarca kez izlendi: Sayın Cumhurbaşkanı, bunlar Sudan’ın gençleridir. Seni bekliyorlardı. Seni uzaktan görüyor ve dinliyorlardı. Bu ümmeti kalkındırdığınızı gördüler. Düşmanların karşısında dik durduğunuzu gördüler. Gazze’ye yapılan ambargoyu hafiflettiğinizi gördüler. Kudüs konusunda zafer kazandığınızı gördüler. Arakan’daki Müslümanlara yardım ettiğinizi gördüler. Yeryüzünün tüm topraklarında zalimlerin karşısında dimdik durduğunuzu gördüler. Sizin zalimler karşısında, ‘hayır, binlerce kere hayır’ dediğinizi gördüler. Sayın Cumhurbaşkanı, dedelerinizin Viyana kapılarına kadar giderek ortaya koydukları yüce mücadele ruhunu unutmuyoruz. Çanakkale’de ortaya koydukları fedakarlıkları unutmamız mümkün değil. Bugün de sizler dedelerinizin yolundan ilerliyorsunuz.

***

‘İçen’ Hollandalı

Fenerbahçe’nin 2015’te Manchester United’dan büyük beklentilerle transfer ettiği ve yılda 4.9 milyon Euro (22 milyon 148 bin TL) ödediği fakat Ağustos ayından beri tek saniye bile forma giymeyen Robin van Persie’nin kulübün tesislerinde sigara içtiği öne sürüldü. 2014 Dünya Kupası’nda İspanya’ya attığı kafa golünden dolayı ‘Uçan Hollandalı’ olarak anılan Robin van Persie’nin ehli keyifliğini sigara içmeye kadar taşıması siyaset gündeminin bile önüne geçti.

Zamanını futboldan ziyade Boğaz turu, at çiftliği gezmeleri, özel yemekler, okey-tavla turnuvaları, boks ve masa tenisi idmanlarıyla geçirdiğine dair pek çok görüntüsü olan oyuncunun lakabını sigaradan dolayı ‘İçen Hollandalı’ya çevirmek kaçınılmaz oldu. Aldığı para ve almadığı süreden yola çıkarak üretilen şu espri ise çok yerinde: “Dünyanın en ünlü 4 sömürgecisi: -İngiltere -Fransa -Portekiz -Robin van Persie”

***

Allah razı olsun Hüseyin Amca

347865İngiltere’de yaşayan ve adının Hüseyin olduğu öğrenilen 60 yaşlarında beyaz uzun sakallı bir Müslüman’ın zarifliği 2017’nin son günlerinin en çok konuşulan haberi oldu. Hikaye aslında yeni değil. 2013’ün Aralık ayında gür beyaz sakallı bir Müslüman olan Hüseyin, yolda yürürken arkasından ‘Santa’ yani ‘Noel Baba’ diye seslenen 6 yaşındaki Alfie’nin, küçük dünyasını yeniden kuruyor. Küçük çocuğun kendisine ‘Santa’ diye seslendiğini duyunca geri dönüyor ve ailesinden izin alarak Alfie’ye biraz para veriyor. Bu jestiyle birlikte küçük Alfie, Hüseyin’in gerçekten de ‘Noel Baba’ olduğuna inanıyor. Çünkü, Hüseyin Amcamız 4 yıldır her yeni yıl öncesinde Alfie’ye hediye götürüyor. İslam inancında olmayan Noel âdetini küçük bir çocuğu mutlu etmek için ve sadece ona özel olarak yerine getiren Hüseyin Amca, İslam düşmanı, Müslüman karşıtı Batılılara büyük bir ders verdi. Hem de kendi inançları üzerinden.

***

Amerikan yalanı

ABD, Türkiye’deki konsolosluk çalışanı Metin Topuz’un FETÖ bağlantısından dolayı tutuklanmasının ardından 8 Ekim’de Türkiye’den yapılan vize başvurularını süresiz olarak askıya almıştı. Türkiye, karara aynı şekilde karşılık vererek ABD’ye yönelik vize işlemlerinin askıya alındığını duyurmuştu. ABD ile Türkiye arasındaki vize krizi iki ülkenin karşılıklı adım atması ile sonuçlandı. Türkiye, vize hizmetlerin verilmemesi kararında olduğu gibi yasağın kaldırılmasında da mütekabiliyet ilkesini uyguladı. Yani, vize yasağını ABD uygulayınca Türkiye de Amerikan vatandaşlarına kısıtlama getirdi. ABD yasağı kaldırınca Türkiye de kısıtlamayı kaldırdı. Fakat ABD tıpkı yasağı getirirken yaptığı ali cengiz oyununu yasağı kaldırırken de yaptı. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, “Türkiye verdiği güvenceye bağlı kaldı” denildi. Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği ise yargı süreci ile ilgili herhangi bir güvence verilmediğini belirtti. Amerika, Kudüs konusunda karşısına aldığı ve kendisine BM’de yalnızlığa iten Türkiye’ye karşı kağıt üzerinden yaptığı hamlede de boşa düştü.

***

Cebimizdeki FETÖ!

FETÖ operasyonlarının en temel delili olan ByLock’ta büyük bir tuzağın olduğu ortaya çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 11 bin 480 cep telefonu numarasının iradeleri dışında FETÖ’nün tuzağı ile ByLock IP’lerine yönlendirildiğini açıkladı. Bu durumda olup da halen tutuklu bulunan bin 250 kişinin tahliyelerine başlandı. Aylardır suçsuz yere hapis yatan ve önemlisi de adları FETÖ ile anılarak aileleri mağdur edilen bu masum insanlara devletin büyük bir özür borcu var. Aynı zamanda ortaya çıkan mağduriyetlerin de hızlıca giderilmesi gerekiyor. Bu acı gerçek olur olmaz cep telefonu uygulamalarının insanların hayatlarını nasıl karartabileceğini de gösterdi. FETÖ bu tuzağı şu programlar üzerinden kurdu: “Namaz vakti, Kıble bulucu, Best Free Music, Freezy Müzik, Bul Dinle, Freezy Play Free Music Online, Mor German English Dictionary, En ucuz Fiyat Mor, Almanca-Türkçe Sözlük, Araba2.com.” Telefonlara indirilen uygulamalar ile tüm özel bilgilerin de paylaşıldığını ve asla görmediğimiz başka bir programı da indirmiş olma ihtimalimizi de bu vesile ile hatırlatmakta fayda var.

***

Tweet ata ata gönderdik Cenk’i

cenktosun

Önce Demba Ba, ardından Mario Gomez’in arkasında geçen sezonların ardından Beşiktaş’ın birinci forveti olmayı başaran ve İspanyol golcü Negredo’yu yedek kulübesine hapseden Cenk Tosun, Şampiyonlar Ligi’nde büyüleyici performansının ardından yuvadan uçuyor. Üst üste iki sezon Devler Ligi grup aşamalarında en güzel golü atan futbolcu olarak dikkat çeken Tosun, güçlenen fiziği ve son vuruşlardaki ustalığıyla Premier Lig ekiplerinin radarına takılmıştı. Sezon başında Crystal Palace’ın teklifini son anda geri çeviren Beşiktaş, aradan geçen 6 ayda değerini ikiye katlayan ‘Tosun Paşa’yı İngilizlerin dev kulübü Everton’a göndermeye hazırlanıyor. Cenk’in bonservis bedeli ise söylenenlere göre 30 milyon Euro. Attığı her golden sonra sosyal medyada astronomik bonservis bedelleri biçilen Cenk’in değerini biraz da taraftarlar belirlemiş oldu. Şenol Güneş gitmesini hiç istemiyor ama bu parayı geri çevirmek ticari açıdan büyük bir hata. Yerli futbolcuların forma giyemediği çuvalla para verilen yabancı oyuncuların ambargosu altına giren ligimizden İngiltere’ye 30 milyon Euro’ya adam göndermek büyük iş. Parasında gözümüz yok, Cenk’in yolu açık olsun. Golleri ile coşmak için hazırız.

***

Almanya FETÖ’cülerden vaz mı geçiyor?

Türkiye ile Almanya arasında 2016’da başlayan ve geride bıraktığımız 2017’de neredeyse kopma noktasına gelen ilişkiler 2018’e girerken normalleşme eğilimi göstermeye başladı. Son haftalarda iki başkent arasında siyasi tonun yumuşadığı ve karşılıklı diplomatik jestlerin ağır bastığı dikkat çekiyor. Özellikle Yücel Deniz’in tutuklanması ile tırmanan gerginlik düşmeye başladı ve Mevlüt Çavuşoğlu ve Sigmar Gabriel’in, Antalya’da gayrı resmi bir görüşmede bir araya gelmesi, Kasım ayı sonunda da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mevkidaşı Frank-Walter Steinmeier ve Başbakan Merkel‘le birer gün arayla telefon görüşmesi gerçekleştirmesi 2018 için olumlu gelişmelerin habercisi olarak yorumlanıyor. Seçimlerin üzerinden 4 aya yakın bir zaman geçmesine rağmen hükümet kuramayan Almanya’nın, Türkiye karşıtlığını beslemekten vazgeçip, FETÖ’cülere ve PKK’lılara kucak açmaya son vereceği konuşuluyor. 2018’in iki ülke için çok sürpriz gelişmelere gebe olacağını söylemek mümkün.

***

Kılıçdaroğlu o gece köprüde olsaydı…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açıklamaları ile şaşırtmaya, kırmaya, dökmeye ve Türkiye’nin ekseninden hızla uzaklaşmaya devam ediyor. CHP Lideri konuk olduğu televizyon programında 15 Temmuz gecesi Şehitler Köprüsü’nde darbe girişimini engellemek için kendi canını feda eden sivilleri görmezden gelerek, halka ateş açan askerleri savundu. Kılıçdaroğlu, “Hepimiz askerliğin kurallarını biliyoruz, komutanın emrini uyguluyorlardı” dedi. Kılıçdaroğlu, o gece üstlerinin emrini dinlemeyip darbeden yana durmayan ve direnişe geçen askerleri de görmezden geliyor. Kalkışma esnasında havaalanında tankların yanından geçerek Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine giden CHP lideri o gece köprüde olsa ne yapardı acaba?

***

Çifte terörist

Türkiye, Rusya ve İran’ın devreye girmesi ile büyük ölçüde ateşkesin sağlandığı Suriye’de Esed’in geleceği de konuşuluyor. Binlerce sivili katleden bir caninin hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edeceğini düşünenler de var tabi. Türkiye’de de böyle bir söylem dolaşmaya başlamıştı ki Cumhurbaşkanı Erdoğan net bir şekilde tavrını ortaya koydu. Erdoğan, Tunus’ta bir gazetecinin sorusu üzerine Esed’in kendisinde nasıl bir karşılığı olduğunu şu ifadelerle vurguladı: “Esed ile yürümek mümkün değil. Esed bir defa kesinlikle açık ve net söylüyorum: Devlet terörü estirmiş bir teröristtir. Suriye’de huzur yok ve Esed ile de bu huzur oraya gelmez. Astana süreci var. Aynı şey Cenevre ile de adeta mütemmim cüz durumundadır.”

***

“Yılın haberleri” son günlerde geldi

Habercilik açısından çok yoğun bir sene geçirdik. 2018’in gazeteciler ve medya dünyası için 2017’den daha da hareketli geçeceğini şimdiden söyleyelim. Dergimizi de bünyesinde barındıran Albayrak Medya Grubu’nun haber merkezlerinde heyecan bir an bile düşmüyor zaten. Çok sayıda özel habere imza atılan haber mutfakları Aralık ayında hem dünya hem de ülke gündemine etki eden işler çıkardı. Gerçek Hayat’ın geçtiğimiz haftaki kapak dosyası olan “Katar’a darbeyi Türkiye önledi” dünya kamuoyunda büyük ses getirdi. Yerli ve yabancı bir çok medya kuruluşu haberi bültenlerinde yayınladı. Deneyimli gazeteci Mehmet Acet imzalı haberin etkisi özellikle Arap ülkelerinde büyük ses getirdi. Katar Büyükelçiliği bir açıklama yayınlayarak haberdeki unsurları reddetse de Mehmet Acet haberinin arkasında durduğunu açıkladı. Gerçek Hayat’ın kapağının tartışması bitmeden Yeni Şafak çok çarpıcı bir haberle gündemi değiştirdi. Ankara Haber Müdürü Hüseyin Likoğlu önemli bir haberciliğe imza atarak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler’in koruma müdürü Yüzbaşı Burak Akın’ın “Ben FETÖ üyesiyim” diyerek Ankara Emniyeti’ne teslim olduğunu ortaya çıkardı. Yüzbaşı Akın’ın ifadesini alan polisler şoke olmuştu. Çünkü Akın, 15 Temmuz gecesi darbeci askerlere direnirken ayaklarından vurulduğu gerekçesiyle kahraman ilan edilmiş ve madalya ile ödüllendirilmişti. Akın’ın aradan 1.5 yıl geçtikten sonra kendisini “Ben FETÖ üyesiyim” diye ihbar etmesi büyük bir olaydı. İtirafçı olan Akın’ın, FETÖ’nün kendisine baskı yaptığı ve bu baskılara dayanamadığı için polise teslim olduğunu söylediği belirtildi. Hüseyin Likoğlu’nun geride bıraktığımız “2017’nin haberi” ödülüne aday nitelikteki manşeti FETÖ ile mücadelenin ne kadar ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Devletin tüm kılcal damarlarına sızmış bu terör örgütünün, en mahrem hücre yapılarına kadar yapılan operasyonlara rağmen bitmediğini ve zayıflamadığını da görmüş olduk.

Benzer konular