“Anamız” deyip hediye göndermiş
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in, eski HSYK İkinci Daire Başkanı Nesibe Özer’e, “O bizim anamız” benzetmesinde bulunduğu ve hediyeler gönderdiği tespit edildi. Özer’in, Yargıtay 9. Ceza Dairesinde “FETÖ yöneticiliği” suçundan tutuklu yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Kara tarafından 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle sunulan mütalaada çeşitli tespitlere yer verildi. Hakim ve savcıların yükselme, birinci sınıfa ayrılma işlemlerini yapan, yer değişikliklerine, meslekten ihraca yönelik kararlar veren HSYK İkinci Dairesinin Başkanı olması nedeniyle Nesibe Özer’e, örgüt tarafından özel önem verildi. Özer’e, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından çeşitli hediyeler de gönderildi. Terörist başı Gülen, Nesibe Özer’e, kitap ve eşarp hediye etti. Bu hediye gönderimi, Özer’in kardeşi Necmi Özer’in tanık sıfatıyla alınan ifadesine de yansıdı. Öte yandan bir dönem HSYK’da görev yapan Gürkan Günal’ın beyanıyla da FETÖ elebaşı Gülen’in, Nesibe Özer’den “anamız” diye bahsettiği ortaya çıktı.
BAE’NiN AJANLARI İSTANBUL’DA ENSELENDİ
İstanbul’da iki Birleşik Arap Emirlikleri casusu suçüstü yapılarak yakalandı. MİT koordinesinde Emniyet birimlerinin desteği yapılan operasyonda gözaltına alınan casusların ilk andan itibaren takip edildiği öğrenildi. “Cemal Kaşıkçı cinayetine dair MİT’in takibinde olan bir isimle çok fazla iletişim kurdukları” tespit edilen casuslar tutuklanarak cezaevine konuldu.
Türkiye, son yıllarda terörle mücadelenin her unsurunda çok etkin bir şekilde kullandığı istihbari gücünü, bu kez İstanbul’da yakaladığı iki casusla tüm dünyaya bir kez daha gösterdi. Milli İstihbarat Teşkilatı, Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı olan iki istihbarat subayını yakaladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, BAE için casusluk faaliyeti yürüttüğü iddia edilen iki şüpheli “siyasi ve askeri casusluk” ve “uluslararası casusluk” suçlarından tutuklanmaları talebiyle hakimliğe sevk etti. Yeni Şafak internet servisinden Sertaç Aksan’ın haberine göre gözaltına alınan isimler ilk andan itibaren fiziki ve teknik takip altındaydı. BAE’li casusların, İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülen Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti kapsamında, MİT’in teknik takibinde olan bir isimle iletişim trafiğinin sıklaşmasıyla operasyon için düğmeye basıldı. Havalimanına inişlerinden bugüne kadar takip altında olan iki ismin İstanbul’a üniversite öğrencisi olarak geldiği kaydedildi. Gözaltına alınan iki ismin sorgularının bizzat MİT’in bu konuda yetkin bir ekibi tarafından yapıldığı öğrenilirken, söz konusu isimlerin ‘istihbari faaliyetler’ kapsamında İstanbul’da bulunduklarını itiraf ettikleri öğrenildi. BAE’li casusların, Kaşıkçı cinayetinde görev üstlenen bir kişiyi Türkiye dışına çıkarmak için buraya gelip gelmedikleri sorusu şuan için henüz yanıtlanmadı. Ancak güvenlik güçlerinin tüm bu ihtimaller için geniş kapsamlı bir çalışma yaptığı biliniyor.
Sözcü’nün patronuna kırmızı bülten
Sözcü davasına sunulan mütalaada, gazetenin FETÖ ile paralel yayın yaptığı ve “örgütün karşısındaymış görüntüsü vermediği” vurgulandı. Emin Çölaşan, Necati Doğru ve Metin Yılmaz dahil 8 sanığa 10 yıla kadar hapis istenirken, firari Burak Akbay için kırmızı bülten çıkarılmasına karar verildi. MİT TIR’larının durdurulmasının işaret fişeğini yaktığı belirtilen mütalaada, gazetenin 16 Aralık 2013 tarihli “AKP’nin gönderdiği silahlar belgelendi” manşetine dikkat çekildi. Sözcü’nün, ‘Fuatavni’ ve ‘Haramzadeler’ hesaplarının attığı twitleri ertesi gün haberleştirdiği belirtilerek, algı operasyonuna katkı sağladığı vurgulandı. Bu durumun gazete ile örgüt arasında bir bağ olduğunu düşündürdüğü, gazetenin yaptığı haber paylaşım tarzının FETÖ’nün söylem ve eylemleriyle eşdeğer çizgide olduğu ifade edildi.
CHP’ye geçen belediyelerde istifa baskısı
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 31 Mart yerel seçim sonuçlarından sonra konfederasyona bağlı sendikalardan 5 bin 647 işçinin istifa ettirildiğini açıkladı. AK Parti’li belediyeler CHP’ye geçtikten sonra konfederasyon olarak farklı bir tablo ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Arslan, “Bu tablo bizi rahatsız ediyor ve önümüzdeki süreçlerde daha derin, daha içinden çıkılmaz bir kısım sorunlara yol açacağından endişe ediyoruz” diye konuştu. Arslan, Hak-İş ve sendikaların büyük bir çaba ile işçileri örgütleyerek oluşturdukları yapıya, siyasetin ve belediye başkanlarının isimleri kullanılarak müdahale edildiğini dile getirerek şunları söyledi: “Bazı belediyelerimizdeki operasyon, 1 Nisan 2019 günü başlatılıyor. Daha henüz seçim sonuçları netleşmemiş. Belediye başkanları mazbatalarını almamış. Şu anda 5 bin 647 rakamı Hak-İş’e bağlı sendikalarımızdan istifa ettirilen işçi sayısı. 27 il ve ilçe belediyesinden oluşuyor” dedi.