CHP’nin canlı bombası
Türkçe ezan talebiyle gündem oluşturan CHP’li Öztürk Yılmaz şimdi de Kemal Kılıçdaroğlu’na kazan kaldırdı. CHP tarafından kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen Öztürk Yılmaz, yaptığı basın açıklaması ile Kılıçdaroğlu’na ateş püskürdü. “İstiyorsunuz ki, çekip gideyim. İyi biliyorsunuz, sen yönetemiyorsun ve ben de bir hazırlık içindeyim. Benim çalışmamı biliyorsun. Genel başkanlık konusunda bir hazırlığım olduğunu biliyorsun. Hesabın benim önümü kesmek. Sen beni rakip olarak görüyorsun. Parti içindeki yükselişimden rahatsızsın. Tarih seni yargılayacak. Ne yapıyorsan yap istifa etmiyorum” diyen Öztürk Yılmaz, CHP’ye genel başkan olmak için hazırlık yaptığını da duyurmuş oldu. Öztürk Yılmaz, disipline sevk edilmesiyle ilgili olarak ise “Siz aşağılık bir işe imza attınız. Göreceksiniz, defolup gideceksiniz. Ve istifa etmiyorum kardeşim. Ne yapıyorsan yap, istifa etmiyorum” ifadelerini kullandı. Açıklaması sırasında Muharrem İnce’ye de atıfta bulunan Yılmaz, “Ben bu partiye ‘Gel Öztürk’ diyerek gelmedim, ‘Git Öztürk’ diyerek gitmem. İstifa etmiyorum kardeşim. Sıkıyorsa at beni buradan” diye konuştu. Katıldığı bir canlı yayın programında “Ezan Türkçe okunsun ben anlayım. Kur’an okunsun. Benim dilim her tarafta konuşulsun” diyen Yılmaz, partisi tarafından disipline sevk edilmişti. Türkçe ezan tartışmasını doğru bulmadığını belirten Kılıçdaroğlu ise “Arapça ezan-Türkçe ezan tartışmasının bırakılması lazım. Arapça ezan İslam dinimizin bir değeridir” ifadelerini kullandı.
Sayın Google ‘unutulmak’ istiyorum
Günümüz dünyasının en büyük iletişim ağı internet, bilgiye çabucak ulaşılmasını sağlamasının yanı sıra mağduriyetlerle de hayatı olumsuz etkileyebiliyor. Geçmişte yaşanan ve bir şekilde internetteki arama motorlarında yer eden bazı bilgiler kişilerin kabusu haline gelebiliyor. “Bireyin geleceğinin internetteki bu bilgilerden etkilenmemesi için ne gibi tedbirler alınabilir?” sorusuna yanıt arayanlar yeni bir hukuk teriminin ortaya çıkmasını sağladı: Unutulma hakkı. Unutulma hakkını gündeme ilk getiren İspanyol avukat Mario Costeja Gonzalez oldu. Gonzalez, 1998 yılında vergi borcundan dolayı hakkında çıkan bir haberin arama motorundan kaldırılmasını istedi. Google’a başvurdu ancak sonuç alamadı. Konuyu Avrupa Adalet Divanı’na taşıdı. Dava 4 yıl sürdü. 2014 yılında kendi adıyla anılan kararın çıkmasını sağladı. Gonzalez kararıyla arama motoru Google, bireylerin taleplerini yerine getirmekle mükellef oldu. Haber niteliğini kaybetmiş herhangi bir olumsuz içerik bilgi ya da görsellerin internetteki izleri silinebiliyor. Ancak bu hak sadece Avrupa Birliği vatandaşları için geçerli. Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları için sorun devam ediyor. Şimdi dünyanın birçok noktasındaki internet kullanıcıları unutulma hakkının kendileri için de kolaylıkla uygulanabileceği günü bekliyor.
11 yılda bin gazeteci öldürüldü
Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda vahşice öldürülmesi, basın çalışanlarının dünya genelinde can güvenliklerinin olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2006-2017 yılları arasında dünya genelinde gazetecilik mesleğini icra eden bin 9 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Dünyada her 4 günde bir gazetecinin canından olduğu ve bu vakaların yüzde 90’ında suçluların cezasız kaldığına dikkat çekilen raporda, suçluların cezasız kalması dolayısıyla cinayetlerin arttığı ifade edildi. Raporda insan haklarına yönelik ihlallerin artmasının, toplumları derinden sarstığı vurgulanarak, bu nedenle hükümetlerin yanı sıra STK’lar, basın organları ve ilgili kurumların tümünün suçluların cezalandırılması için mücadele etmesi gerektiği kaydedildi. UNESCO Uluslararası Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Muiz Şakşuk, günümüz dünyasında gazetecilerin işlerini güven içinde yapmaları gerekirken maalesef görevlerini korku, tehlike ve tehdit altında devam ettirdiklerine dikkat çekti.
Sahibinden satılık PKK!
Suriye’de PKK/PYD ile işbirliği yapan ABD, şaşırtıcı bir adım attı. ABD Dışişleri Bakanlığı terör örgütü PKK’nın elebaşı Murat Karayılan’ın başına 5 milyon dolar, Cemil Bayık’ın başına 4 milyon dolar ve Duran Kalkan için de 3 milyon dolar ödül koydu. Son dönemde Türkiye ile ilişkileri düzeltmek isteyen ABD’nin attığı bu kritik adımın devamının gelip gelmeyeceği merak ediliyor. Türkiye, Pentagon’un PYD/PKK’lı teröristlere verdiği desteği her fırsatta gündeme getiriyor ve kınıyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD’nin 3 terörist başı için aldığı ödül kararına temkinli yaklaştı. Kararı “çok geç kalınmış bir eylem” olarak değerlendiren Kalın şunları kaydetti: “Bunu yapsınlar olumlu karşılarız, prensipte, ama büyük fotoğraf içinde bu neye tekabül edecek. Bu YPG-PYD angajmanını perdelemek için yapılan bir şey ise zaten 3 gün sonra asıl gerçek ortaya çıkacaktır. YPG’yi PYD’yi PKK’dan ayrı tutuyoruz diyorlar. Bununla kandıramazlar. Özetle ihtiyatla karşılıyoruz. Karayılan vesaire bunlar, Fırat’ın doğusu politikamızı değiştirmez. Münbiç yol haritası planlandığı şekilde uygulanacak. Beklentimiz; ABD’nin PKK’nın Suriye kolu olan PYD-YPG ile angajmanını tamamen bitirmesi. Pozisyonumuz aynı.”