İdam gelene kadar hadım edilecekler
Türkiye bir süredir çocuk istismarlarına karşı yaptırım gücü yüksek yasal düzenlemeleri tartşıyor. Son dönemlerde yaşanan olaylardan sonra toplumdan yükselen tepkilere devletin en üst kademesinden destek geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, en ağır cezaların gündemde olduğunu açıkladı ve idam için anayasal düzenleme yapılması gerektiğini kaydederek, ana muhalefetin de destek vermesi gerektiğini söyledi. İdam şimdilik uzak görünse de devlet sapıkları hadım etme formülünü gündeme aldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Sayan Kaya, Kimyasal kastrasyonun (kimyasal hadım) gündemde olduğunu aktararak, “Burada kişilerin sürekli cinselliklerinin bastırılması söz konusu değil, gündemde olan konu tıbbi tedavi ile geçici süreli baskılama. Bu konu üzerinde çalışılıyor. Adalet Bakanlığımız daha önce bir yönetmelikle bu konuda bir çalışma başlatmıştı. Danıştay’ın yönetmeliği durdurması ile yeniden bakanımızla yaptığımız değerlendirme sonucu tekrar bu çalışmayı başlattık” bilgisini paylaştı. Kimyasal kastrasyonun çocuk istismarı ile mücadeledeki cezalardan sadece biri olduğuna dikkati çeken Kaya, “Burada eğitimle birlikte farkındalık oluşturma çalışmaları var. Cezaların artırılmasının ötesinde toplumun tüm kesimlerinin katılım ve desteğiyle her türlü ihmal ve istismara karşı sıfır toleransla mücadele çalışmaları var. İnşallah, ben inanıyorum ki, Türk milleti olarak, medeniyet geleneğimizde asla ve asla yeri bulunmayan bu konu ile kuvvetli bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Gönüllerinden öpülesi yiğitler ordusu
TSK’nın ÖSO ile birlikte Afrin’de PYD/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine yönelik yürüttüğü ’Zeytin Dalı Harekatı’na Muş Emniyet Müdürlüğünde görevli PÖH’ler de gönderildi. Harekâta katılmak için Özel Harekat Polislerinin tamamı gönüllü olunca aralarında kura çekimi yapıldı. Duygusal anların yaşandığı uğurlama töreninde bir konuşma yapan Vali Aziz Yıldırım, daha önce Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’la yaptığı bir konuşmayı hatırlatarak, “Geçenlerde Emniyet Müdürümüze sordum. Bizim Özel Harekatçılarımızdan da Afrin’e giden var mı diye, ‘var’ dedi. Nasıl belirledik dedim. ‘Gönüllülük esasına göre’ dedi. Peki gönüllü yeterince çıktı mı dedim. ‘Hepsi gönüllüydü kura çektik aralarında’ dedi. Rabbim ayağınıza taş değdirmesin. Rabbim sizleri muhafaza etsin inşallah” ifadelerini kullandı.
‘İnsansız’ savunmada doludizginiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müjdesini verdiği insansız tanklara ilişkin çalışmalar sürerken Savunma Sanayii Müsteşarlığı, insansız kara aracının ilk görüntülerini paylaştı. Müsteşarlık, 20’den fazla insansız kara aracının yakın zamanda TSK’ya teslim edileceğini ve Zeytin Dalı Harekatı’nda kullanılacağını da açıkladı. SSM, insansız milli tankın ilk görüntülerini de paylaştı. İçinde insan olmadan, uzaktan kumanda ile hareket ettirilecek yeni ve modern tank üretimi gerçekleştiğinde Türkiye savunma sanayisinde çığır açacak. Milli savunma ihtiyaçlarımızı temin etmek için gerçekleştirilen proje tamamlandığında savunma sanayi ihracatının artması ve Türkiye’nin bu sektörde küresel düzeyde önemli aktör haline gelmesi de sağlanacak. Türkiye’nin yurt içinde ve yurt dışında yürüttüğü terör operasyonlarında kullanılması planlanan insansız tankın sıcak çatışmalarda da aktif görev alması bekleniyor.
Provokatör ABD iş başında
ABD, Kudüs provokasyonuna devam ediyor. ABD’nin İsrail’deki Büyükelçiliklerini işgalci İsrail’in bağımsızlığının 70’inci yıl dönümü olan 14 Mayıs’ta Kudüs’e taşıyacağı açıklandı. İşgalci İsrail Ulaştırma ve İstihbarat Bakanı Yisrael Katz, ABD yönetiminin aldığı kararı, İsrail’in kuruluşunun açıklandığı gün olan 14 Mayıs tarihinde hayata geçireceğini belirtti ve sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında, “ABD Başkanı Donald Trump’ı, ülkesinin İsrail büyükelçiliğini, İsrail’in kuruluşunun 70. yıl dönümünde başkentimize taşıma kararından dolayı tebrik ediyorum. Bundan daha büyük hediye yok. En adil ve en doğru hamle. Teşekkürler dost” ifadelerine yer verdi. ABD Başkanı Donald Trump, 6 Aralık 2017’de Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak tanıdığını duyurmuştu. Trump’ın kararına dünya genelinde eleştiri ve kınamalar yükselmişti.
Yolcusunu dolandıran taksiciye hapis
Bir turistin yolunu şehri bilmemesinden faydalanarak uzatan taksiciye 10 yıla kadar hapis talep edildi. Taksiciye atfedilen suç da ‘nitelikli dolandırıcılık’ oldu. İddianamede taksicinin, Kadıköy’de bulunan turisti Avrupa Yakası’na geçirdikten sonra Sabiha Gökçen Havalimanı’na bıraktığı bilgisine yer verildi. İddianamede, şüphelinin müştekinin turist olması nedeniyle İstanbul’u ve havalimanı yolunu bilmemesinden faydalanarak daha uzun mesafe gitmek ve böylece daha fazla taksi ücreti alabilme amacıyla kasıtlı olarak Yavuz Sultan Selim Köprüsü yolundan Avrupa Yakası’na geçtiği kaydedildi. Şüphelinin tekrar Anadolu Yakası’na geçtiği ve yolu yine farklı güzergahlara saparak uzattığının belirtildiği iddianamede, şüphelinin havalimanına 20.50’de vardığı ve müştekinin uçuş saati olan 21.15 olan uçağını kaçırmasına sebebiyet verdiği vurgulandı.
Rusya’nın deneme sahası Suriye
Suriye’de 2011 yılından bu yana devam eden iç savaşta katil Esed’in yönetimden düşmemesi için varını yoğunu ortaya koyan Rusya’nın bu süreçte 200’den fazla yeni silahın denemesini de yaptığı açıklandı. Rusya Parlamentosu Savunma Komitesi Başkanı Shamanov, “Bizim müttefikimiz olmayan ülkeler dahil, silah alımı için bize gelinmesi tesadüf değil” dedi. Farklı medya kanallarına yansıyan haberlere göre Rusya, Suriye’de SU-57 tipi 5. nesil savaş uçaklarının prototiplerini kullandı. Rusya, Suriye’de devam eden savaşta düzenlenen hava saldırılarında hedefler arasında ayrım gözetmemek ve bu nedenle çok sayıda sivil ölümüne neden olmakla suçlanıyor.
Kredi kartında zirveyi kaptırmadık
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre Türkiye, ocak sonu itibarıyla 62,7 milyonu kredi kartı ve 133,3 milyonu banka kartı olmak üzere sahip olduğu 196 milyonluk kartla Avrupa’da en fazla karta sahip ülke konumunu sürdürüyor. Kredi kartı adedinde Avrupa’da en fazla karta sahip İngiltere, banka kartı adedinde ise Almanya’nın önünde yer alarak Avrupa’da en fazla karta sahip ülke olma durumunu bu yıl da koruyan Türkiye, kart kabul noktasında yaklaşık 2,4 milyon adet kabul noktası ile Avrupa’da en fazla terminale sahip olan İtalya’nın da önünde yer alıyor. Genç nüfusun artışı ve dijital dönüşümün etkisiyle son 5 yılın en yüksek büyümesini gösteren internetten yapılan kartlı ödemeler ise ocak ayında Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ödemelerinin de desteğiyle 10 milyar TL’yi aştı. BKM verilerine göre, 2017 yılında yüzde 14,5 olan internetten ödemelerin toplam kartlı ödemeler içindeki payı, bu yılın ocak ayında yapılan ödemelerde yüzde 16,4’lük rekor paya ulaştı.
Otoparkı olmayana daire yok
Özellikle İstanbul’un çilesi olan ve artık Ankara ile İzmir gibi diğer büyükşehirlerin de en büyük sorunu haline gelen otoparklar için nihayet etkili bir adım atılıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yerleşim yerlerinde araçların yol açtığı park ve trafik sorunlarının çözümü için otoparklara yönelik yeni düzenlemeye gidilerek binalardaki her konut için bir otopark alanı ayrılması zorunluluğu getirildi. Bu kapsamda eski yönetmelikte yer alan her üç daireye bir otopark zorunluluğu, her bir daireye bir otopark alanı ayrılması şeklinde revize edildi. Ayrıca belediyelerin bu sayıyı ihtiyaca göre artırabilmeleri sağlandı. Her otopark yerinin, belediyelerce bu yönde karar alınması halinde, ait olduğu bağımsız bölümün eklentisi olarak tapuda belirtilebilmesi olanağı da getiren yeni yönetmeliğe göre ön bahçe genişliği en az 7 metre olan parsellerde, binaya en az 2 metre mesafe bırakmak kaydıyla ön bahçede açık otopark yapılabilecek.
GÖZDEN KAÇMASIN
Yerli ilaca darbenin şifreleri
Yeni Şafak, Türkiye’nin uzun yıllardır yılan hikayesine dönen ya da döndürülen yerli ilaç dosyasını açarak ülkeye neler kaybettirildiğini gözler önüne serdi. Recep Yeter imzalı yerli ilaç yazı dizisinde çok çarpıcı detaylar vardı. Şimdi kısaca bir göz atalım.
Türkiye, savunma başta olmak üzere birçok sektörde yerli atılımı yaparken ilaçta tersi yaşanıyor. Yerli firmalar kapandı, ilaç pazarı ABD’li ve Avrupalı firmaların eline geçti. İlaca yılda 25 milyar lira harcayan Türkiye’de en çok ciro yapan ilk 100 ilacın 95’i ithal.
Yerli ilaca darbe, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) 2016’da yerli üretime desteği kesmesiyle indi. Hatta yabancılar aynı ilaca iki farklı hastalık için ayrı ruhsat alabilirken yerli firma ruhsat almakta zorlanıyor. Ruhsat öncesi istenen paralar ve TİTCK’e ödenen danışmanlık ücretleri de yerli üreticiyi vuruyor. Yerli şirketler ya kapanıyor ya da fason üretime geçiyor.
Yerli üretim durunca yabancı firmalar ilacı piyasadan çekiyor veya fahiş zamlar yapıyor. Mestino isimli ilaç ilginç bir örnek. İthalat özendirilince üretim İsveç’e taşındı. Fiyatı da 11 liradan 300 euroya fırladı.
Türkiye’de son bir yıldır sıkça duyulan “ilaç bulamıyoruz” feryatlarının arkasında da yüzde 90 oranında piyasayı kuşatan global firmalar var. Yerli firmaları satın alan global firmalar onların ürettikleri ve pahalı olmayan ilaçları bir süre sonra ‘para kazandırmıyor’ diye piyasadan çekiyor. Kendi ürünlerini de zam için saklıyor.
Vatandaşın ihtiyacı olan ilaca sadece ticari meta olarak bakan global sermaye, bu ilaçların yanı sıra kendi ürettikleri ürünleri de SGK yeterli ödemeyi vermezse piyasaya sunmuyor.
Türkiye ilaç pazarının en çok ciro yapan ilk 100 firmasının yerli ve yabancı ilaç sayıları ile cirolarına ulaştı. İlk 100 şirket arasında 43 yerli firma görünse de asıl pazarı ilk 40 firma paylaşıyor. Yaklaşık 19 milyar TL’nin bölüşüldüğü ilk 40 içinde ise 12 yerli firma var. Bu yerli firmaların da sadece 3 tanesi yabancı ilaç satmıyor.