Haftanın Manzarası #13

PKK’ya roket ABD’ye şamar

TSK’nın Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekatını dikkate almadan terör örgütü PKK’ya silah yardımı yapmaya devam eden ve bir yandan da Türkiye’yi tehdit eden mesajlar veren ABD’ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yanıt geldi. Amerikalı Korgeneral Paul Funk’un Türkiye’yi işaret ederek sarf ettiği “Bizi vururlarsa sert karşılık veririz” sözlerine partisinin grup toplantısında yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ömürlerinde hiç Osmanlı tokadı yememiş oldukları da çok açıktır” dedi. ABD’nin tehdidine karşı açık açık meydan okuyan Erdoğan yakında olacaklara da şu sözlerle işaret etti: “Bizi vururlarsa sert karşılık veririz diyenlerin ömürlerinde hiç Osmanlı tokadı yememiş oldukları da çok açıktır. Türkiye’yi canlarının istediği gibi girip çıktıkları, her türlü hoyratlığı yapıp hesap vermedikleri yerlerle karıştırıyorlarsa çok yakında öyle olmadığını görecekler.”

***

Mattis ne içiyor acaba?

ABD’nin terör örgütü PYD’ye kalkan olmak ve meşruiyetini sağlamak için yapmayacağı manevra olmadığını bir kez daha anladık. Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, geçtiğimiz hafta ABD Savunma Bakanı Mattis ile yaptığı görüşmeden çok konuşulan bir detay aktardı. Canikli’nin ifadelerine göre Mattis “Bu örgütü (PYD) PKK’dan ayırabileceklerini, hatta PKK’ya karşı savaştırabileceklerini” söyledi. ABD’nin PKK’yı PYD’ye vurdurma önerisinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Nurettin Canikli, “YPG ve PYD’nin PKK yapılanmasından ayrılmasının mümkün olmadığını, hele PKK’ya karşı savaştırılmalarının mümkün olmadığını söyledik. Çünkü bu örgüt, kendisi zaten aynı yerden yönetiliyor. Aynı amaç için terörist faaliyetlerine devam ediyorlar” şeklinde konuştu.

***

Türkiye sevdalısı bir doktordu: Kolsuz Agop

‘Kolsuz Agop’ olarak tanınan ve Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli cilt uzmanları arasında gösterilen ünlü dermatoloji doktoru Profesör Agop Kotoğyan yaşamını yitirdi. Küçükken geçirdiği kaza nedeniyle bir kolu kopan ve bu yüzden de ‘Kolsuz Agop’ lakabıyla anılan Profesör Dr. Agop Kotoğyan’ın Türkiye sevgisi dillerdeydi. Birçok ülkenin üniversitesinden teklif almasına rağmen Türkiye’de yaşamına devam eden Kolsuz Agop, ‘neden gitmedin’ dendiğinde şu yanıtı vermişti: ”Bir ülkeyi sevmek demek, bu topraklarda geçirdiğin güzel ve iyi günleri sevmek demek değildir. İyi günde ve kötü günde burada olmak, vatanın yanında kalmak demektir yurt sevgisi.”

***

Yılın filmini İHA’yla çektik

Zeytin Dalı Harekatı kapsamında İHA’lar tarafından çekilen görüntüler, YPG/PKK terör örgütü mensuplarının sivil kıyafetler giyerek sokak aralarından Türkiye’ye nasıl saldırılarını gözler önüne serdi. Film kalitesinde kaydedilen görüntüler, son yılların en iyi askeri istihbarat ve gözlem raporu olarak da adlandırıldı. Türkiye’nin ürettiği İHA’lar, Hatay, Reyhanlı ve Kilis’te bugüne kadar 7 sivilin öldüğü, 113 sivilin de yaralandığı saldırıların faillerini adım adım takip etti. Sivil giyimli teröristlerin saldırı anları da İHA’lar tarafından görüntülendi. Afrin’in batısındaki Cinderes’in kenar mahallelerinde çekilen görüntülerde, üzerinde top bulunan özel donanımlı bir aracın etrafında sivil kıyafetli üç terörist görülüyor. Bu sırada, uçaksavar yüklü bir araç da teröristlerin yanına yaklaşıp kısa süre bekledikten sonra buradan ayrılıyor. Teröristler, top bulunan aracı Türk topraklarını hedef alacak şekilde konuşlandırdıktan sonra atış ayarı yapıyor. Hedef gözeterek atış yapan teröristler, bulundukları bölgeden hızlıca uzaklaşıyor. İHA tarafından adım adım takip edilen teröristler bir süre sonra YPG/PKK’ya ait örgüt karargâhına ulaşıyor. Örgüt karargâhında başka teröristlerin de bulunduğu görülüyor. İHA’lar tarafından takip edilen ve görüntülenen teröristlerin saldırı sonrası saklandıkları örgüt karargâhı, TSK tarafından nokta atışıyla tam isabetle havaya uçuruluyor.

***

Nenemizin kızlık soyadı başımıza iş açtı

İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “Alt-üst soy raporu” hizmeti ile evlerde hep birlikte yenilen akşam yemeklerinin, kahvehane sohbetlerinin, Whatsapp gruplarının, akraba buluşmalarının ve hatta düğün dernek hazırlıklarının gündemini değiştirdi. 3 göbek öncesine kadar soyunun ve aslında nereli olduklarının, göç güzergâhlarının merakıyla e-devlet sistemini kilitleyen vatandaşlar, bir haftada 10 milyona yakın sorgulama yaptı.
Hizmet çerçevesinde verilen belgelerde 1800’lü yıllarda yaşayanların soyadlarının yer alması ise kafaları karıştırdı. Oysa Türkiye’de soyadı kanunu 21 Haziran 1934’te kabul edildi ve 2 Ocak 1935’te yürürlüğe girdi. Yetkililer, kanundan önce ölenlere soyunun devamının soyadının verilmesini, kendisi ve kanuni mirasçılarının mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla kayıtlarında olduğu gibi muhafaza edildiğini açıkladı. Ancak soyağacını öğrenen vatandaşların sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar dolandırıcılara kapı araladı. Bankalar yaptıkları uyarılarda, kimlik güvenliğinin en önemli bilgisi olan anne kızlık soyadının paylaşılmaması için uyarı üstüne uyarı yaparken vatandaşların soyağacı bilgilerini açık bir şekilde sosyal medyada paylaşması kişisel veri güvenlikleri için tehlike oluşturmaya başladı.

***

Şehidin vasiyetine haciz vicdansızlığı

Afrin’deki terör hedeflerine yönelik başlatılan Zeytin Dalı harekâtının ilk şehidi Musa Özalkan, 2009’da karıştığı trafik kazasından dolayı 109 bin lira tazminat ödemeye mahkûm oldu. Özalkan, 22 Ocak günü şehit oldu. Alacaklısının avukatı ise şehadetinden bir gün sonra tahsilat için harekete geçti. Adalet Bakanlığı Astsubay Musa Özalkan’ın, şehit olmasından bir gün sonra emekli ikramiyesine ve aracına haciz konulmasını talep eden avukat hakkında suç duyurusunda bulundu. Haciz skandalının ardından avukat ve müvekkili birbirlerini suçladı. Yozgat Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, incelemelerin ardından Özalkan’ın, Zeytin Dalı harekâtında şehit olduğunu bildiği halde bir gün sonra emekli ikramiyesi ve aracına haciz konulmasını talep ederek, İcra ve İflas Kanunu’nun 53 ile 82/9. maddelerine aykırı davranan Yozgat Barosu’na kayıtlı avukat Emine Gün’e ilişkin Yozgat Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu kaydedildi. Ayrıca ilgili icra müdürlüğü çalışanları hakkında da inceleme başlatıldığı ifade edildi. Şehit Özalkan’ın vasiyeti herkesi ağlatmıştı. Özalkan, şu vasiyette bulunmuştu: “Vasiyetimdir. Şehit olursam Kurt-ar Derneği aracılığı ile Telafer’deki Türkmen Bala’lar (çocuklar) için anaokulu, kreş veya kültür merkezi, devletin bana vereceği paradan yaptırılması ve ismimin konması..”

***

İsrail’in işkencelerine direnip geldi
Yrd. Doç. Dr. Cemil Tekeli, günler süren tutukluluğunun ardından Türkiye’ye döndü ve İsrail’de gözaltında tutulduğu sürede yaşadığı insanlık dışı muameleyi anlattı. “Her hakkımı istediğimde daha kötü ve daha kötü şartlara koydular. En son çırılçıplak soydular beni, kelepçeli bir şekilde buz gibi bir odada beklettiler” diyen Cemil Tekeli, İsrail polisinin kendisine “Sizi göndermeyeceğiz. Bizimle beraber kalacaksınız” dediğini aktardı. Tekeli, “Sorguladılar, sonrasında günü, ayı, tarihi, hatırlamıyorum. Binlerce soru sordular. İlk 2 gün ‘bildiklerini anlat’ dediler. Ben hiçbir şey anlatmadım. Daha sonra resimlerden, Whatsapptan, Facebook’tan, hayatımda görmediğim, bilmediğim benimle ilgili, başkalarıyla ilgili resimler getirdiler ve ‘anlat’ demeye başladılar. En başta Cumhurbaşkanımızla ilgili fotoğraflar, ondan sonra devlet yetkilileriyle ilgili fotoğraflar koydular” diye konuştu. Tekeli, gözaltına alındıktan sonra çıkabileceğini hiç düşünmediğini ve casuslukla suçlandığı söyledi. Serbest bırakılmadan iki gün önce üzerindeki baskının daha da arttığını vurgulayan Tekeli, “Bir odaya koydular. Gözlerimi açtığımda ‘burası kabir’ dedim. Yanımda Filistinli olduğunu söyleyen bir adam vardı. ‘Bura artık son. Bundan sonra ya müebbet ya da ağırlaştırılmış müebbet, bundan sonra çıkış yok’ dedim. Allah affetsin ‘Yarabbi ben niye buradayım’ diye birkaç sefer söyledim. Sonra Rabbimin bir yardımı oldu, Allah bir esenlik verdi.” ifadelerini kullandı.

***

Türkiye memnun Macaristan muzdarip

27 ülkede 20 bini aşkın kişiyle yapılan araştırmaya göre sağlık sisteminden en memnun olan ülkenin Türkiye olduğu ortaya çıktı. Türkiye Barometresi Araştırması, Ipsos’un finansmanında Ipsos Sosyal Araştırmalar Enstitüsü uzmanlık birimi tarafından gerçekleştirildi. Macaristan sağlık sisteminden yüzde 72 ile en muzdarip ülke. Sağlık sisteminden şikayetçi ilk beş ülke, Macaristan, Polonya, Brezilya, İngiltere ve Kanada oldu. 27 ülkede yapılan araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de sağlık sisteminden endişe duyanların sayısı 100 kişide sadece 3 kişi olarak belirlendi.

***

Kopya uçakla 60 saniyede paketlenmiş

PKK’nın kurucusu, terörist elebaşı Abdullah Öcalan’ın, Kenya’da düzenlenen operasyonla Türkiye’ye getirilmesinin üzerinden 19 yıl geçti. Öcalan’ın, getirilmesinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) personelinin dışında görev alan birkaç isimden biri olan dönemin Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Hasan İşgüzar, Öcalan’ı almaya gidecek uçağa gereken belgeleri sağlamak üzere görev üstlendiğini söyledi. İşgüzar müthiş operasyonu şöyle anlattı: “Yunanistan’ın Öcalan’ı Kenya’dan almak için Hollanda’dan uçak kiraladığını öğrenen MİT, aynı modelde uçak aradı. Aradıkları uçağın işadamı Cavit Çağlar’da olduğunu söyledim. Uçak birebir benzesin diye boyandı. Yunan uçağından iki saat önce gidildi. Öcalan, Hollanda’dan gelen uçak olduğunu zannedip bindi ve 60 saniyede paketlendi.”

Benzer konular