İngiltere 2. Katolik nikahından neden boşanamıyor?

Geçen hafta İngiltere parlamentosunda yapılan oylamada, hükümetin Avrupa Birliği’nden Brexit’in ertelenmesini talep etmesini öngören tasarı kabul edildi. İkinci Brexit referandumu yapılmasını ve parlamentonun Brexit sürecini yürütme görevini hükümetten almasını öngören tasarılar ise reddedildi. 46 yıllık Avrupa Birliği üyeliğinden çıkmak isteyen İngiltere’nin bu hamlesi, dünyanın düzenini nasıl değiştirecek? Çıkmaza sürüklenmiş gibi gözüken İngiltere’nin yeni hedefleri neler?

Özellikle 1. Dünya Harbindeki rolü ve dünya siyasetine etkisi ile tanınan İngiltere, bir zamanlar sahip olduğu toprakların çokluğunu anlatmak için “Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk” olarak anılırdı. Şimdilerde bağrından doğan ABD’nin her şeye hükmettiği genel kabul görse de, yenidünyada da etkinliği süren arsız sömürgeci İngiltere, her taşın altından çıkmaya, ülkeleri doğrudan veya dolaylı olarak etkilemeye devam ediyor. ABD’nin “truva atı” olarak anılan, 46 yıllık Avrupa Birliği üyeliğinden çıkmak isteyen İngiltere’nin bu yeni hamlesi, AB’den çok kendisinin karışmasına neden olmuşa benziyor.

Dünyanın dörtte biri

İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth 1588 yılında Avrupa’nın en güçlü donanması olan İspanyol Armadasını yenilgiye uğratarak Britanya İmparatorluğu’nun temellerini attığında, babası 8. Henry gibi Papalık tarafından aforoz edilmiş, Katolik İspanya ve Papalık karşısında kendisine müttefik olarak dönemin süper gücü Osmanlı’yı seçmişti. Hikâyesi daha da ilginç olan 8. Henry ise tahtta kaldığı 38 sene boyunca renkli kişiliği, acımasızlığı ve gerçekleştirdiği evliliklerle dikkat çeken bir kral. Karısından boşanmak için İngiltere’yi Katolik Kilisesi’nden kopartıp Anglikanizm mezhep ve kilisesini kurması, İngiltere tarihinin en önemli kırılma noktalarından biri olarak kabul edilir.

İngiltere’nin 17. yüzyılda giderek güçlenmesi, Kuzey Amerika’da koloniler ve İskoçya’yla birleşerek Büyük Britanya Krallığı’nı kurmasının önünü açtı. 1800 yılında bu birliğe İrlanda’yı da katarak Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı kuruldu. ‘Başkalarına ait kaynakları zulümle gasp etmek’ mânâsına gelen sömürgecilik sayesinde İngiltere, zaman içerisinde tartışmasız bir gözyaşı üstünlüğü elde etmişti. 1921’e gelindiğinde bu imparatorluk; Hindistan, Kuzey Amerika, Orta Doğu, Avustralya ve Afrika dahil 36,6 milyon kilometrekarelik bir alanı kapsıyor, 458 milyon kişilik bir nüfusa hükmediyordu. Nüfus bakımından dünyanın dörtte biri Britanya’nın egemenliği altında yaşıyordu.

Her yükselişin bir düşüşü olduğu gibi 20. yüzyılda bu imparatorluk da yavaş yavaş çözülmeye başladı. 1922 yılında İrlanda’nın bağımsızlığını kazanması diğer sömürgelere güç verdi. 1947 yılında Hindistan ve Pakistan bağımsız ülkeler haline geldiler. 1948 yılında Birleşik Krallık Filistin’den geri çekildi. 20. yüzyılda sayısız ülke sömürgecilik zincirlerini kırmayı başardı. Birleşik Krallık’ın sömürge imparatorluğundan kopan son parça ise, 1997 yılında Çin’in kontrolüne geçen Hong Kong oldu.

Hayırdır İngiltere?

Günümüz İngiliz sömürgeciliğini “İngiliz-Yahudî medeniyeti” olarak isimlendiren Prof. Dr. Teoman Duralı, 1990’ların başından beri yeryüzünün dört bucağına yayılarak “küreselleşme” üzerinden sömürüye devam ettiklerini vurgular. Bir şekilde sömürgesine devam etme yollarını her dönem bulan İngiltere, şimdilerde Brexit’le 46 yıllık Avrupa Birliği macerasına son vermek istiyor. Bütün bu geçmişi bir araya getirdikten sonra insan “Hayırdır İngiltere?” demeden edemiyor.

Çoğu kişinin düşündüğünün aksine İngiltere Avrupa Birliği’nin kurucu üyelerinden değildi. Birliğin kuruluş amacı; İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yıkılmış Avrupa ekonomisini ayağa kaldırmak ve son yüzyılda iki kere kıtayı yıkıma götüren Fransa ve Almanya rekabetini bu iki ülkeyi bir araya getirerek ortadan kaldırmaktı. İngiltere, başı çeken 6 ülkenin başarılarından sonra birliğe dahil olmak istese de, 10 yıllık bir bekleme sonucunda 1972 yılında birliğe kabul edildi.

AB’ye katılmak Katolik nikahı kıymaktır

İngilizlerin AB’den çıkma meselesi 1984’ten beri süregelen bir konu. Gerek AB bütçesine yaptıkları ödemeler, gerekse de Brüksel’den gelen emirlere uyma konusundaki isteksizlikleri, patlak veren mülteci sorunuyla birlikte AB’den ayrılıp kendi ülkesinin dizginlerini kendi ellerine almak istediler. Ancak bu Katolik evliliğinden boşanmak da sanıldığı gibi kolay bir süreç değildi. Çıkış müzakereleri en az iki yılı, tüm süreçlerin tamamlanması ise yedi yılı bulacağı bekleniyor.

Ayrılan İngiltere mi Birleşik Krallık mı?

23 Haziran 2016 yılında Birleşik Krallık, Avrupa Birliği’nden ayrılıp ayrılmama yönünde halkın tercihini görmek için referanduma gitmişti. Katılımın yüzde 72.2 olduğu referandumda katılımcılar yüzde 51.9 oranında AB’den ayrılma yönünde oy kullandılar. Birleşik Krallık’ı meydana getiren ülkelerden İngiltere ve Galler’de ayrılma yönünde karar çıktı. İskoçya ve Kuzey İrlanda ise, AB ile ilişkileri sürdürme yönünde oy kullandı. Brexitle birlikte AB’den ayrılmak isteyen İngiltere mi yoksa Birleşik Krallık mı sorusunun cevabı da böylelikle ortaya çıktı.

AB’den ayrılan ülke Birleşik Krallık olduğuna göre, İngiltere yanında Galler, İskoçya ve K. İrlanda’yı da götürüyor. İskoçya ve K. İrlanda’nın AB’den ayrılmaya karşı olduğu referandumdaki tercihlerine de yansıdı. İlerleyen tarihlerde İskoçya, Birleşik Krallık’tan ayrılmak için bir referanduma daha gidebilir ve ardından bağımsız bir ülke olarak AB’ye başvuruda bulunabilir. Anlaşmasız ayrılık durumunda İngiltere’nin parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır girmesi gerekecek. Bu da adaya barış getiren “Hayırlı Cuma Anlaşması”nın temel bir maddesinin ihlali mânâsına gelecek. Anlaşmasız Brexit’in iki İrlanda’nın birleşmesi için bir referandumu tetiklemesi de ihtimaller arasında. Anlaşmasız ayrılık durumunda başta ilaç ve gıda olmak üzere temel ihtiyaç maddelerinde sıkıntı yaşanması, gümrüklerde kuyruklar oluşması, bunun da toplumsal olaylara yol açması İngiltere’nin korktuğu senaryolar arasında.

***

Ertelenme talebi kabul edildi

Geçen hafta Brexit anlaşması ikinci defa milletvekillerinin oylamasına sunuldu. Theresa May’in AB ile yaptığı Brexit anlaşmasını reddeden parlamento, “anlaşmasız ayrılık” seçeneğini de reddederek ülkenin Avrupa Birliği’nden anlaşmasız bir şekilde ayrılması önerisini rafa kaldırdı. Son olarak 14 Mart Perşembe günü yapılan oylamada Brexit’in ertelenmesinin talep edilmesi kararı alındı.

Bu sonuca göre 20 Mart’a kadar parlamentodan bir Brexit anlaşması geçmesi durumunda İngiltere’nin AB’den çıkış tarihinin 30 Haziran’a ertelenmesi talebinde bulunulacak. 20 Mart’a kadar bir anlaşmanın geçmemesi durumunda ise daha uzun vadeli bir erteleme arayışına girişilecek. Aynı gün oylanan bir diğer önerge de Brexit referandumunun yeniden yapılması. İngiliz vekiller ikinci bir referandum yapılmasını öneren tasarıyı reddetti.

***

Birlikten ayrılık ne ifade ediyor?

BrExit, bölgesel bir olay gibi görülse de etkileri küresel çapta olacaktır. Bu süreç içerisinde hem İngiltere’de, hem de AB’de ekonomik, siyasi, sosyal ve güvenlik konularında önemli krizler çıkacağı yorumları yapılıyor. Birlikten ayrılıp yalnızlaşacak olan İngiltere’nin ABD ile daha da yakınlaşma ihtimali konuşulanlar arasında. Öte yandan Fransa ile Almanya’nın öncülük ettiği Avrupa Ordusu kurma hayali ise bir başka bahara kalacağa benziyor. Bu gelişmeler ışığında Rusya’yı zikretmeden olmaz. Enerji kaynakları açısından Rusya, İngiltere için önemli bir seçenek olabilir. Rusya da kazanacağı prestij açısından İngiltere ile işbirliğine sıcak bakabilir. İngiltere’nin birlikten ayrılmasıyla müttefiklerin yer değiştireceği, kartların yeniden karılacağı ortada. Bunun nasıl yapılacağı ise kafalarda soru işareti olarak yerini koruyor.

Öte yandan İngiltere 40 yıldan fazla bir süre sonra Körfez’deki varlığını güçlendirme çabası içine girdi. Ortadoğu ve Malezya-Singapur hattında yeni askeri üsler gündemde. Birlikten ayrıldıktan sonra İngiltere’nin Ortadoğu politikası da merak edilen konuların başında geliyor. Diğer taraftan Almanya’dan asker çekme planı yaparken, Norveç’te üs kurma hazırlığında. İngiltere BrExit virajında ama A-B-C planları tıkır tıkır işliyor. Dünyaya verdiği görüntü ile yürüttüğü planları her zaman farklı olan İngiltere’nin krizdeymiş gibi olması kimseyi yanıltmasın. Şeytanlıkları ile şöhretli İngiltere bu, karda yürür, izini belli etmez. Tüm dünyayı bir kriz ortamında olduğuna inandıran İngiltere’nin hangi planların peşinde olduğu ise en önemli sorular arasında.

Benzer konular