İdlib’e bir cenaze gönderdik ve çok utandık

Suriye’de Esed-Baas diktasına karşı başlayan adalet ve özgürlük yürüyüşleri 6. Yılını doldurdu. Dera, Humus ve Hama’da başlayan gösterilerin ülke geneline yayılması dikta rejimi daha büyük öfke ve daha kanlı müdahalelere sürükledi. Özgürlük taleplerini kanla bastırmaya dönük irade, direniş cephesini daha da büyüttü ve bugünkü 730 bin ölü, 200 binden fazla haber alınamayan kayıp insan, 2 milyon 400 bin sakat, 6.5 milyon Suriyelinin evinden yurdundan ayrılmak zorunda kaldığı hazin tablo oluştu. Kamplarda yaşamaya mahkûm edilen Suriyeli sayısı ise 3.5 milyondan fazla.

Akdeniz’de savaşın dehşetinden kaçmaya çalışırken ölen Suriyeli sayısının ise en az 800 olduğu belirtiliyor. Türkiye hemen her şehir ve köyü viraneye dönen Suriye’den çıkmak zorunda kalan 4 milyona yakın mağdurun sığındığı ülke oldu. Yer yer küçük çaplı kışkırtma ve provokasyonlar yaşansa da 6 yılı aşan misafirlik dönemi Türk Halkı’nın hamiyetperverliği ile sorunsuz geçti.

Kan donduran olay

Ancak 6 Temmuz gecesi Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde yaşanan vahşet kan dondurdu. Ormanlık alanda 10 aylık bebek ve karnında 9 aylık hamile bir kadın öldürülmüş olarak bulundu. Gece gerçekleştirilen cinayet kurbanlarının Suriye’de devam eden 6 yıllık savaştan kaçan Suriyeli El Rahmun ailesinden olduğu ortaya çıktı. Aile Türkiye’ye 4 yıl önce gelmişti ve zor şartlarda hayata tutunmaya çalışıyordu. Eşi Halit el Rahmun gece vardiyasında iken eşinin iş arkadaşı ve kapı komşusu Birol Karacal ve arkadaşı Cemal Bay mülteci kadını bayıltarak ormanlık alana götürmüş tecavüz ettikten sonra da 2 bebeği ile birlikte öldürmüşlerdi. Olay Türkiye’de infiale sebep oldu. Toplumun her kesimi tarafından lanetlenen elim hadise devletin tüm kademelerinden de büyük tepki gördü.

Gerçek Hayat cinayet mağduru aileden baba Muhammed Ali ve eş Halit el Rahmun ile konuştu. Savaştan önce 6-7 bin nüfuslu Cidale köyünden 2013 yılında çıktıklarını belirten Emani el Rahmun’un eşi Halit 3 kardeşi ile birlikte Hatay Reyhanlı’dan Türkiye’ye geçtiklerini belirtiyor. Kardeşleri Sakarya merkezde iş bulan Halit kendisinin de bazı tanıdıkları vesilesiyle Kaynarca’ya geldiğini ve 2 ay önce burada bir işe başladığını anlattı. Eşinin katili Birol ve El Rahman ailesi kapı komşusu. Birol’un eşi engelli bir hanımdı ve eşim ona yemek götürürdü biz onları kardeşimiz olarak bildik diyen Halit el Rahmun bebeği ve hanımının son halini gördüğünde kendisi için her şeyin bittiğini düşündüğünü, ailesini katledenlerin göz bebeklerine kıydıklarını ve onlar olmadan bir hayat düşünemediğini söyledi.

Kanlar yerde kalmamalı 

Ailesini geçindirme çabası verdiğini ve birikmiş borçları olduğunu kaydeden Halit el Rahmun tek isteğinin bu alçak fiili işleyen katillerin cezalandırılması ve eşi ile birlikte 10 aylık bebeği Halaf’ın kanlarının yerde kalmaması olduğunu ifade ediyor. Halen İdlip-Cidale köyünde taziyeleri kabul eden Halit El Rahmun, ‘Türkiye’ye tekrar döneceğim ancak bundan sonra nerede yaşayacağıma henüz karar vermedim’ diye konuştu. Halit el Rahmun, ‘Birol Ve Cemal isimli katillerin yeniden dışarı çıkmaları bizi bir kez daha öldürür. Bu caniler aynı cinayeti defalarca işlemekte hiçbir beis görmezler, keşke kısas uygulansa ve 2 yavrum ve eşimi öldüren katiller de cezalarını öldürülerek çekseler’ dedi. Türkiye’de kendisine yeterli desteğin verildiğini ifade eden merhum Emani el Rahmun’un eşi, ‘yetkililer bu tablonun müsebbipleri hak ettiği cezayı çekecek sözü verdiler, ben Sayın Tayyip Erdoğan’dan da aynı hassasiyeti bekliyorum’ şeklinde konuştu.

Bunu yapan insan olmaz 

Halit el Rahmun eşi ve oğlunun cansız bedenlerini gördüğünde bunu yapan insan olamaz diye bağırdığını söylüyor ve şunları ekliyor:

‘Oğlum Halaf’ın vücudunda morluklar oluşmuştu. Eşimin yüzünde ise sol tarafta darbe izleri vardı. Ayrıca çocuğumun ağzında toprak vardı. Belli ki öldürülmeden önce çok ciddi biçimde işkence edilmişlerdi. Cenazeleri gömmek için bir süre uğraşmışlar. Ancak başaramamışlar. Bunu yapanlar insan olamaz, Müslüman olamaz. Ben Birol ve Cemal’i ağabey olarak görüyordum ve Ağabey diye sesleniyordum. İnsan bile değillermiş.’

Sebep olanlar utansın 

Esed ve Rus uçakları tarafından defalarca vurulmasına rağmen köyünü terk etmeyen Emani el Rahmun’un babası Muhammed Ali, ‘Damadım ve kızım keyiflerinden gitmediler, bizi vatanımızda yaşayamaz duruma sokanlar utansın’ dedi. Yaşanan feci olayın Türkiye’nin kardeşliğine leke süremeyeceğini, Türk Milletine her daim minnet duyacaklarını anlatan Muhammed Ali inşallah bundan sonra böyle bir hadise tekrar yaşanmaz temennisinde bulundu. Cibale ve çevrede bulunan yerleşim birimleri rejim savaş uçakları tarafından bombalanmaya devam ediyor. Günün belirli saatlerinde yoğunlaşan hava hareketliliği dolayısı ile bölgede seyahatler gece ve lamba yakılmadan sağlanabiliyor.

Tahrik ettiler

Daha çok sosyal medyada yürütülen Suriyeli aleyhtarlığı, Ankara, İzmir ve Gaziantep’te sokakları hareketlendirdi. Bir kişinin hayatını yitirdiği provokasyonlarda bazı Suriyelilere ait ev ve işyerleri yağmalandı. Aynı günlerde Sakarya’da gelen cinayet haberi kitleler üzerinde oynanan oyunun boyutunu gösteren gelişme oldu. Emani el Rahmun’un katillerinden Birol Karcal’ın anne ve babası ise bize sığınan insanlara yaptıklarından dolayı Birol isimli bir evlatları olmadığını söylediler…

Benzer konular