Hakim ve hekim: Lokman (a.s.)

Kendisi kartallar kadar uzun yaşayan mânâsına “Lokmânü’n-nüsûr” ya da uzun ömürlü mânâsına gelen “el-Muammer” lakaplarıyla da anılan Lokman (a.s.)’ın Peygamber olup olmadığı, ne zaman ve ne kadar süre yaşadığı kesin değildir. Taberî, 560, bin, 3 bin gibi farklı rivayetlere yer verir. Adı, Kur’an-ı Kerim’de ‘Lokman Suresi’nde iki kez geçmektedir. Lokman (a.s.), bu surede hikmet verilen örnek bir şahsiyet olarak bildirilir.

Lokman (a.s.)’daki fazilet kast edilerek, İmam-ı Malik hazretlerinin Muvatta’sında şöyle denilir: “Gördüğümüz bu fazilete seni ulaştıran nedir” diye sorulur. Lokman (a.s.): “Doğru konuşmak, emaneti yerine getirmek ve gereksiz işleri terk etmek” diye cevap verir.

Yavrum! Âlimlerle otur, onların dizlerinin dibinden ayrılma. Çünkü Allah yeri, göğün yağmuru ile dirilttiği gibi, kalpleri de hikmet nuru ile diriltir.” (İmam-ı Malik, Muvatta 56)

Abdullah b. Abdurrahman b. Ebû Hüseyin’den (r.a.): Bana ulaşan habere göre, Lokman (a.s., oğluna şöyle nasihat etti: “Ey Yavrum! İlmi, âlimlere öğünmek, cahillerle tartışmak ve meclislerde şöhret elde etmek için öğrenme!” (Ahmed b. Hambel, Müsned 26/223)

Lokman (a.s.)’ın bir diğer hasleti ise hekimliği ve tıbbın atası kabul edilmesidir. O’nun, bütün bitkilerin özünü bildiği söylenmiş ve kendisinden dertlere şifa olacak reçeteler nakledile gelmiştir. Tarihte bu bilgileri nakleden pek çok eser kaleme alınmıştır.

Bu kısa bilgilendirmeden sonra şimdi de, kimi Kur’an-ı Kerim’de, kimi de farklı İslamî kaynaklarda yer alan Lokman (a.s.)’a ait sözleri hatırlatmanın sırasıdır:

Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür.

Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah (c.c.) onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, en gizli işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.

Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.

Yavrucuğum! Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.

Yavrucuğum! Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.

Yavrucuğum! Sabırlı ol ve nefsinle her daim mücadele et. Bilesin ki sabırda şevk, şefkat, zühd ve gelecekten hayır beklemek (terakkub) vardır. Allah’ın haramlarına yaklaşmamak konusunda kendini tutar, dünyaya ilgi göstermez ve musibetleri önemsemezsen, ölümü beklerken sana ölümden daha sevimli hiçbir şey olmaz.

Yavrucuğum! Hayra tutun, şerden uzak dur; çünkü hayır, şerri söndürür.

Yavrucuğum! ‘Şerri ancak şer söndürür’ diyen kişi yalan söylemiştir. Şayet böyle diyen kişi doğru söylediğini düşünüyorsa, bir ateşin yanına bir ateş daha yaksın ve söndürüyor mu bir baksın. Doğrusu şu ki, ateşi suyun söndürdüğü gibi şerri de ancak hayır söndürür.

Yavrucuğum! İyiliği emret ve kötülüğü yasakla. Başına gelen musibete sabret ve musibetleri önemseme. Hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çek. Başkalarıyla geçinmeyi bil; çünkü bunu yaparsan hiçbir işin eksik kalmaz.

Yavrucuğum! Her daim Allah’ı çokça an; çünkü Allah (c.c.), kendisini ananları anar.

Yavrucuğum! Günahların gözünün önünde, amelin ise arkanda olsun. Günahlarından kaçıp Allah (c.c.)’a sığın ve amelini gözünde büyütme.

Yavrucuğum! Günah işleyen birini görürsen hemen onu ayıplamaya kalkışma ve kendi günahlarını hatırla. Unutma ki, sen kendi amelinden sorguya çekileceksin.

Yavrucuğum! Allah (c.c.)’a itaat et. Hiç kuşkusuz, kim Allah (c.c.) ‘a itaat ederse, Allah (c.c.) onun her derdine kâfidir ve onu tüm yarattıklarından korur.

Yavrucuğum! Dünyaya meyletme, kalbini dünya sevgisi meşgul etmesin; çünkü sen onun için yaratılmadın. Allah (c.c.) kendi katında dünyadan daha değersiz bir şey yaratmamıştır. Çünkü dünya nimetini, kendisine itaat edenler için bir mükâfat, musibetleri de kendisine isyan edenler için bir ceza kılmamıştır.

Yavrucuğum!Uzun süre sıhhat ve afiyet içinde oldum’ diye sevinme ve başına gelen musibeti saklı tut. Çünkü o, iyiliğin hazinelerindendir. Musibetlere karşı metanet göster. Çünkü musibetler öte dünyada senin için büyük bir birikimdir.

Yavrucuğum! Aza razı ol, sana verilen rızka kanaat et, başkasına verilen rızıklara göz dikme. Çünkü bu sana sıkıntı verir.

Yavrucuğum! Yemeği azalt ve hikmetle donan.

Yavrucuğum! Hikmet hakkında sadece ehil olanlarla konuş.

Yavrucuğum! Zikir ehlinin meclisinde bulun. Çünkü bu, ilmin hayat kaynağıdır ve kalplere huşu verir.

Yavrucuğum! Kendi ihtiyacınla ilgilen, seni ilgilendirmeyen şeyler hakkında konuşma, şaşırmayı gerektiren bir durum olmadıkça her önüne gelene gülme ve edepsizce yürüme.

Yavrucuğum! Merhametli, iyiliksever, çok düşünen, az konuşan ve yalnızca hakkı söyleyen, çok ağlayan, az sevinen biri ol. Başkalarıyla şakalaşma, bağırıp çağırma ve tartışma. Sustuğunda tefekkür et, konuştuğunda hikmetli konuş.

Yavrucuğum! Söz gümüşse, sükût altındır. Sustuğun için asla pişman olmazsın, ama söylediğin bir şey yüzünden pişman olabilirsin.

Yavrucuğum! Horoz senden daha akıllı olmasın. Horoz, gece sona erince kanat çırpar ve Allah (c.c.)’ı tesbih etmek için öter. Gafil olma. Allah (c.c.)’tan kork ve riyâkârlık etme. İnsanlar, senin kendi hakkında bilmediğin şeyleri söyleyerek seni aldatmasın. Sen elinde deve pisliği tuttuğunu biliyorsan, cahilin tekinin “elinde inci tanesi var” demesine aldanma…

Benzer konular