“Türkler dış politikaya nasıl bakıyor?” Son yıllarda en çok sorulan bu soruyu, Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi “Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması”yla cevaplamaya çalıştı. Sonuçlar, kamuoyu ilgisinin dış politikaya yöneldiğini ortaya koyuyor.
Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın başkanlığında, Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinem Akgül koordinasyonunda hazırlanan rapor Türkiye’nin nüfus yapısını temsil eden 26 ilde 18 yaş üstü 1 bin kişi ile yüz yüze görüşülerek hazırlandı. Katılımcılara, Türkiye’nin başta Suriye, ABD, AB ve Rusya ile ikili ilişkileri olmak üzere Türk dış politikasına yön veren konular soruldu.
Cumhurbaşkanlığı dış politikada aktif
Ankette dikkat çeken iki nokta var. Birincisi katılımcı yanıtlarında Türkiye’nin AB üyeliğine verdiği desteğin geçen yıla nazaran artması, ikincisi Suriyeli göçmenler sorunuyla ilgili konulara yönelik gösterilen olumsuz tavır. Ayrıca, ABD’nin yanında Rusya’nın da tehdit olarak algılanmasındaki ciddi artış dikkat çekiyor. Anket sonuçlarına göre, özel olarak Suriye ve Ortadoğu’ya yönelik politikalar ile genel olarak izlenen dış politika konularında Türkiye’yi başarısız bulanlar başarılı bulanlardan daha fazla.
“Türkiye’de dış politikayı hangi kurum ya da kurumlar yapar?” sorusuna ise yüzde 69,2 ‘Cumhurbaşkanı’ cevabını vermiş. Yüzde 37,3’üne göre Dışişleri Bakanlığı, yüzde 24,3’e göre ise Genelkurmay Başkanlığı dış politika konusunda çalışıyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 67,2’sine göre Türkiye’de dış politikanın yürütülmesinde en aktif kurum Cumhurbaşkanlığı, yüzde 34’üne göre ise hükümet, yüzde 17,3 ise Başbakan’ın, yüzde 10,2 ise Cumhurbaşkanı danışmanlarının aktif olduğunu düşünüyor.
Mültecilerle ne yapacağız?
Mülteci meselesi en çok soru işareti olan konulardan.
Yüzde 86,5’lik oran dış politikaya dair dair haberleri televizyonlardan alıyor. Katılanların yüzde 44’üne göre Türk dış politikasının en önemli meselesi terörle mücadele, yüzde 24,6’sına göre ise Suriye. Yüzde 8’e göreyse İsrail en büyük sorun.
AB ilişkilerinin kritik bir gündem maddesi olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 6,5, en önemli meselenin ABD ilişkileri olduğunu düşünenler ise yüzde 4,1. Yüzde 3,6’lık bir bölüm mültecileri ciddi bir dış politika meselesi olarak görüyor.
Anket çalışmasına katılan deneklere sorulan “Sizce Türkiye, mültecilere karşı nasıl bir politika izlemelidir” sorusuna katılımcıların yüzde 45,2’si “Göçmen alımına son verilmeli” derken, “Ülkeye gelecek göçmenlere sayı sınırı konmalı” cevabını verenlerin oranı ise yüzde 28,5.
Sayı ne olursa olsun göçmen alımına devam edilmesini isteyenlerin oranı ise yüzde 17,7’de kalıyor. Öte yandan AB ile yapılan göçmenlerin geri kabulüne yönelik anlaşmayı olumlu bulan katılımcıların oranı yüzde 21,7 olurken, olumsuz bakanların oranı ise yüzde 57. Yüzde 21,3’ü bir fikri olmadığını söylüyor. Katılımcılar, geri kabul anlaşmasının olumlu yönleri meselesinde yüzde 57,6 ile “Türkiye’ye fon sağlayacaktır” cevabını seçerken, bunu yüzde 47,9 ile “Yasadışı göç engellenecektir” ile yüzde 31,3 ile “Suriyeli göçmenlerin yaşam koşulları iyileşecektir” seçeneklerini seçti.
Olumsuz yönlere yönelik sorulan soruyaysa yüzde 58,2 ile “Türkiye’ye gelecek göçmen sayısı artacaktır” cevabını veren katılımcılar, yüzde 48,8 ile “Çok sayıda göçmenin varlığı ekonomik sorunlar yaratacaktır” ve yüzde 31,9 “AB Türkiye’den göçmenlerin geri alınmasına dair sözlerini tutmayacaktır” dedi.
Daha güçlü bir dış politika özlemi
Araştırmaya katılanların yüzde 62,2’si bir kesim daha güçlü bir Türk dış politikası için diğer ülkelerle siyasi ilişkilerin düzeltilmesine ağırlık verilmesi gerektiğini belirtiyor. Askeri güç kullanımına ağırlık verilmesini isteyenlerin oranı yüzde 7,8.
Yüzde 51,7’lik bir kesim 15 Temmuz darbe girişiminin Türk dış politikasını olumsuz etkilediğini düşünüyor. Yüzde 24,5’ine göreyse olumlu.
“Türkiye’nin AB üyeliğini istiyor musunuz?” sorusuna yüzde 51,6’lik kesim “hayır” cevabı vermiş. Yüzde 48.4 “evet” diyor.
“Türkiye kaç yıl sonra AB’ye üye olabilir?” sorusuna yüzde 81.3 “hiçbir zaman” diyor.
2015 yılında yüzde 42,4 olarak çıkan Türkiye’nin AB üyeliğini destekleme oranı, bu yıl yüzde 61,8 oranına yükseldi. Vatandaşın bu desteğe rağmen Türkiye’nin AB’ye hiçbir zaman tam üye olamayacağını düşünmesi, çalışmada ilgi çeken bir başka unsur.
Tam üyelik konusunda AB’nin Türkiye’ye karşı samimi davrandığını düşünenlerin sayısında artış yaşandı. Buna göre AB’nin Türkiye’ye karşı güvenilir ve samimi yaklaştığını düşünenlerin oranı geçtiğimiz yıla göre yüzde 8,1’den 15,3’e yükselirken, samimi davranmadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 68’den yüzde 40,2’ye geriledi.
“Ne evet, ne hayır” diyenlerin oranı ise yüzde 23,9’dan yüzde 44,5’e yükseldi. Halkın Türkiye’nin AB hedefine alternatif olarak gördüğü en önemli ilişki ise yüzde 19,8 ile “NATO-ABD işbirliğini geliştirmek” olarak belirlendi. Bu seçeneği yüzde 17,6 ile “İslam Konferansı Örgütü’ndeki rolünü artırmak” takip ederken, “Rusya ile stratejik işbirliği yapmak” seçeneği yüzde 14,8 ile üçüncü sırada yer aldı. Bu seçeneklerin üçünde de geçen yıla nazaran yaşanan 4 ilâ 5 baz puanlık artış dikkat çekti.
ABD yine düşman
Türkiye’nin komşularıyla ve diğer ülkelerle ilişkileri ankette en çarpıcı sonuçlar arasında yer alıyor. “Türkiye’nin en yakın dostları kimlerdir?” sorusuna verilen yanıtlarda ilk sırayı Azerbaycan çekiyor. Bu yüzde 71,3’lük oranı yüzde 2,2 ile Pakistan, yüzde 1,9 ile Katar ve yüzde 1,8 oranıyla KKTC izliyor.
Yine rapora göre ABD’nin Türkiye’nin en yakın dostu olarak görenler 2013’te yüzde 7,4 iken bu oran 2015’te yüzde 5,9’a, 2016’de 2,6’ya, 2017’de de yüzde 0,6’ya düşmüş. Suudi Arabistan da 2016’da yüzde 2,4 iken bu yıl yüzde 0,2 olmuş…
Yüzde 66,5’e göre Türkiye için en büyük tehdit oluşturan ülke ABD, yüzde 37’ye göre İsrail, yüzde 24’üne göre AB ülkeleri. Rusya’yı en büyük tehdit olarak görenlerin oranı yüzde 18,5. Yüzde 8,4 ise Türkiye’ye yönelik herhangi bir ülkenin tehdit oluşturmadığı görüşünde.
Türkiye İslam devleti mi Avrupa ülkesi mi?
Araştırmaya göre, ‘Türkiye İslam ülkesidir’ diyenlerin oranı yüzde 39,9. Türkiye’yi Avrupa ülkesi şeklinde tanımlayanların oranı ise her yıl düzenli biçimde artıyor. 2015 yılında yüzde 26,4’lük kesim ‘Türkiye Avrupa ülkesidir’ derken, bu oran 2016’da yüzde 31,8’e yükseldi. Bu yıla ait oran ise yüzde 32,7 olarak gerçekleşti. ‘Türkiye Orta Doğu ülkesidir’ diyenlerin oranı ise geçen yıla göre yaklaşık yüzde 3’lük düşüşle yüzde 23’te kaldı.
Rus uçağını düşürmeliydik
Ankete katılanların yüzde 58,2’si Türkiye’nin Suriye’de bir Rus uçağını düşürmesini desteklerken, yüzde 41,8’i ise desteklemediğini belirtiyor. Rus uçağının düşürülmesini destekleyenler, destekleme nedeni olarak yüzde 57,6 ile “Büyük devlet olduğumuzu gösterdik” derken, bu seçeneği yüzde 54,1 ile “Sınırlarımızı korumamız lazım” cevabı izliyor.
Birden fazla cevap verilebilen bu soruda Rus uçağının düşürülmesini desteklemeyenler ise yüzde 57,7 ile “Orantısız tepki verildiği” görüşünü öne sürerken, katılımcıların yüzde 27,3’ü ise Türkiye’nin haksız konumda olduğu için, yüzde 23,2’si ise Rusya’nın büyük bir devlet olması nedeniyle desteklemediklerini söyledi.