Mescid-i Aksâ’da murabıt olur musun?

Gün geçtikçe artan sayıda Yahudi, Mescid-i Aksâ’ya polis eşliğinde baskın yapıyor. Mescidimizin haremini kirletiyor. Bunu engellemenin tek yolu, Aksâ’yı boş bırakmamak. Mesela tur şirketleri nöbet turları düzenleyerek, Aksâ’da en az 10 kişi nöbetçi bırakabilir. Ziyaretçiler belki Filistin’in bir bölgesini ziyaret etmemiş, ama Aksâ’yı da sahipsiz bırakmamış olur.

Mescid-i Aksâ’nın esir olduğunu söyleriz de özgürlüğü için bireysel çaba göstermekten nedense uzak dururuz. Devletler yapsın isteriz, Erdoğan şöyle bir yumruğunu vursun, Aksâ özgür kalsın. Öyle bir dünyanın olmadığını bilerek üstelik. Mescid-i Aksâ’yı ziyaret etmek için, avlusunu doldurmak için özgür kalmasını bekleriz. En ateşli savunucularımız bile yazık ki bir kere bile gitmemiştir, sıra gelmemiştir veya bin türlü bahane. 20 kez umre ziyareti yapıp, 1 kez Aksâ’ya gitmemenin açıklaması ne olabilir ki? En faziletli üç mescidden Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebi dolup dolup taşarken, Mescid-i Aksâ niye öksüz?

Bugün Aksâ’mız işgalci İsrail devleti tarafından tutsak. Filistinliler, Yahudiler mescidimizin haremini çiğnemesin diye, Aksâ’nın özgürlüğü için her gün avlusunda nöbet tutuyor. Çünkü avluda ne kadar az Müslüman varsa, Yahudiler o kadar özgür içeri girip, avluda cirit atabiliyor. Son zamanlarda Yahudilerin Aksâ baskınlarının en büyük sebebi, avludaki Müslümanların azlığı. “Allah-ü Ekber” diyerek onları korkutacak bir nida, günün her saatinde yükselmiyor avludan. Özellikle de ziyaretçilerin azınlıkta olduğu sabah ve öğleden sonraki vakitlerde.

SİLAHLARI ‘ALLAHU EKBER’

Kendilerini “murabıt” olarak adlandıran Mescid-i Aksâ’nın bekçileri, ellerinde silah olmadan muhafızlık yapıyor. Üstelik genelde kadınlar, çünkü erkeklerin çoğunun Mescid-i Aksâ’ya girme yasağı var. Bir de geçim derdi, gündüz işte olup, evlerine ekmek getirmeleri gerektiğinden, günün her saati mescidde olamıyorlar. İşte bu yüzden Aksâ’da murabıtlık görevinde kadınlar hep ön planda. Özellikle baskı ve tutuklamaların çok fazla olduğu 2005-2006 yıllarından itibaren, Aksâ’nın saflarını dolduracak erkek kalmayınca, evinde oturan kadınlar mescidi boş bırakmamaya başladı.

Murabıt, “İbadete düşkün, Allah’a kalpten bağlı insan” anlamına geliyor. Bir diğer anlamı da, “düşman saldırılarına karşı koymak için sınır boylarına yerleşen nöbetçi.” Üstlendikleri Aksâ muhafızlığı için ne kadar yerinde bir mana. Yaşları 20 ile 70 arasında değişen Filistinli murabıt kadınlar, her gün Aksâ’ya geliyorlar, taş kemerlerin altında ya da Aksâ’nın bahçesinde namaz kılıyor, Kuran okuyor, dini konuları tartışıyor veya Kudüs’ün tarihini öğreniyorlar. İsrailliler polis eşliğinde mescide geldiklerinde, yüksek sesle “Allah-ü Ekber” diyerek onlara Mescid-i Aksâ’nın hâlâ Müslümanların elinde olduğunu hatırlatıyorlar.

Mâlum, İsraillilerin en büyük hedefi, Mescid-i Aksâ’yı yıkmak ve yerine Süleyman Mabedini inşa etmek. Her zaman yaptıkları gibi bu plana da sinsice yaklaşıyorlar. Düzenli bir şekilde Aksâ’ya girerek kendi varlıklarını gösterip Müslümanları uzaklaştırmak bu planın bir parçası. Mescid-i Aksâ’ya baskınlar arttıkça, orada bir sinegog ihtiyacı hâsıl olduğunu kanıtlayacaklar ve el-Halil Camisinde olduğu gibi, binanın bir kısmını kendilerine ayıracaklar.

AKSÂ’YA SİYONİST BASKINLAR

Kudüs Bilinci Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Merve Pınar, 28 Ağustos 2018 tarihli Gerçek Hayat’a yaptığı bir açıklamasında şu ifadelerle durumu özetlemişti: “Mescid-i Aksâ’yı korumaya çalışan Filistinli Müslümanların Yahudilere karşı koymak için iki ayrı projeleri vardı. İlki Beyarik Seferleri projesiydi. Müslüman varlığını gösterebilmek için Kudüs’ün farklı köylerinde, 48 topraklarında veya Batı Şeria’da 50 yaşın üzerinde olup maddi durumu iyi olmayan Filistinlileri ücretsiz bir şekilde Mescid-i Aksâ’ya otobüslerle taşıma projesiydi.

Diğeri ise İlim Halkaları projesiydi. Bu projeyle özellikle fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksâ’ya baskın düzenlediği sabah ve öğle saatlerinde oranın Müslümanlarla doldurulması hedeflenmişti. İlim halkaları aslında çok eski bir proje. 2009 itibariyle yeniden canlandırılmak istendi. 2011’de belirgin derecede canlanmaya başladı. 2014’te zirveye çıktı. Ancak İsrail bu sivil hareketi belli bir süre gözlemledi. 2013-2014’lerde ise Mescid-i Aksâ’da bulunanlara ses ve gaz bombalarıyla saldırılarda bulundu, sık sık toplu yasak koydu.

2015’e geldiğimizde projeye öncülük eden, yükünü çeken erkek ve kadınların her birini tespit etmişti. Örneğin 55 kadını kara listeye aldı. Bu isimlerin her birine önce 30 günden 90 güne değişen sürelerde Aksâ’ya giriş yasağı koydu. Zaten İsrail sivil bir projeyse önce gözlemler, kim yönetiyor, yönlendiriyor tespit eder, sonra farklı taktiklerle onları diskalifiye eder. O takdirde zaten proje boşa çıkar. Beyarik Seferleri ve İlim Halkaları projelerinde de öyle yaptı.”

Bu hâdiselerin ardından Mescid-i Aksâ’ya giren kişi sayısı azaldı. Ve fanatik Yahudiler sayıca çok ve korkusuzca mescide girmeye başladılar. Artık Kudüs’le ilgili bilgi veren kaynaklardan neredeyse her gün Yahudilerin Mescid-i Aksâ’ya gruplar halinde girdiğini duyar olduk. Çünkü Aksâ’da Müslüman sayısı azaldı. Turist olarak gidenler de Yahudilerin girme saatinde orada olmuyor.

NÖBET TURLARI DÜZENLENSİN

Bunu engellemenin tek yolu, Mescid-i Aksâ’da nöbet ziyaretleri. Mesela tur şirketleri nöbet turları düzenleyebilir. 100 kişi götüren bir tur şirketi, günü ikiye bölerek her gün 10’ar kişiyi Aksâ’da nöbetçi bıraksa, nöbetçi kalan kişiler Filistin’in küçük bir bölgesini ziyaret etmemiş olur ama Aksâ’yı da sahipsiz bırakmamış olur. Aksâ’da nöbet tutmak, Türkler için Filistinlilerden daha kolay. Bize bir şey yapamazlar. Yeter ki kararlı ve istekli olalım.
O ilim halkasına girmek için Filistinli olmak, onların dillerini bilmek de gerekmiyor. Orada konuşulan dil ‘Kuran’ın dili.’

Kudüs’e gittiğimde girmiştim bir kez o halkaya. Elime Kuran’ı Kerim verdiler. Sıra bana gelince okumamı istediler. Okudum. Okudum ve Kur’an’ın dilinin ne kadar âlemşümul olduğuna bir kez daha şahit oldum. Sanki akrabamdılar, kapı komşum, kardeşim. “Bu mescid hepimizinse, biz niye murabıt değiliz burada” dedim. O günden beri aklımda durur Mescid-i Aksâ’da nöbet turları. O halde herkese şu çağrıda bulunalım: Mescid-i Aksâ’da murabıt olur musun?

Benzer konular